34. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı

 Merhaba kitap severler, açtığım ilk konuyla karşınızdayım. Daha blog konusunda çok yeni olduğum için yaptığım acemilikler için şimdiden kusura bakmayın. Umuyorum ki kısa sürede bu durumu aşacağım :) .

 Gelelim asıl konumuza. Kitap okumayı sevsin sevmesin çoğu kişi Tüyap Kitap Fuarları'nı, özellikle İstanbul'da yapılan fuarı bilir. Her kitap kurdu için heyecanla beklenen fuar yarın bitiyor ama benim için alış veriş tamamlandı gibi bir şey. Ben de sizlerle aldıklarımı paylaşmak istedim; yalnız şöyle bir sorun var ki bazı kitapları bir arkadaşım saklasın diye verdim. Toplamda 35 kitap aldığım için hepsini eve sokmaya çalıştığım an evden kovardı bizimkiler :D. Yani bazı kitapların tarafımdan çekilmiş fotoğrafları yok ne yazık ki :( . Onları da şimdilik internetteki fotoğraflarını paylaşmak zorundayım. 

 Benim için en güzel geçen fuar bu seneki fuar oldu çünkü 3 gün gittim. Ve elim baya dolu döndüm. Kimisinden memnun kaldım, kimisi beni acayip kızdırdı. Bakalım neler almışım: 

 Pazartesi:

 + En sevdiğim gün, çünkü Tüyap'ın en boş olduğu gün. Okullardan gelen kişi sayısı fazla değil ve çoğu kişi işlerine gidiyor. Normalde daha fazla kalırdım o gün ama benim okulun en yoğun günü pazartesi olduğu için girdiğim gibi çıkmak zorunda kaldım. Ancak bir yayın evine uğrayabildim; yani bir nevi bir arkadaşa bakıp çıkacağım durumunu yaşadım.

  •   Uğradığım yayın evi Ephesus Yayınları idi. Ephesus Yayınları zaten çok sevdiğim bir yayın eviydi -seçtikleri yazarlar olsun, ciltli kapağa rağmen uygun fiyatı olsun, okuyucuların sorularını cevaplama ve isteklerini yerine getirmeye çalışmaları- o günden sonra favorim oldu.
 + Ephesus çalışanları beni geçen seneki CNR Kitap Fuarı'ndan hatırlıyorlar. Çünkü onlardan kitap almak istememe rağmen hangisini alacağım diye baya kafam karışmıştı ve o standta yarım dakika bunun mücadelesini vermiştim :D Neyse ki bu sene ne alacağımı kafamda oturtmuştum. Kitaplarda %30 indirim vardı ve sağ olsunlar aldıklarıma 10 tl daha indirim yaptılar. İşte aldıklarım:






 + Bir historical hayranı olarak ve çıktığı günden beri istek listemde olan Freya Mclowell'ın Lordum kitabını almış bulunmaktayım. Aynı zamanda yazar bir Türk yazar.

 + Burcu Büyükyıldız, aşk romanı okumayı seven birçok okurun favorileri arasında olan bir yazar. Önceden başka bir yayın evinden bir hikayesi yayınlansa da Ephesus'tan çıkan ilk kitabı merakımı cezbetttiği için önceliği Ephesus'a verdim.

+  Fatma Erdek uzun zamandır merak ettiğim yazarlardan biriydi. Okuyucuların beğenisini kazanmış bir Türk yazar ve çıkan son 2 kitabını fazlasıyla merak ettiğim için bir şans vereyim dedim.



 Çarşamba:

 + Benim için Tüyap'ın asıl başladığı gün diyebilirim. Yanımda da en iyi arkadaşım vardı. Onunla beraber farkında olmadan aynı sayıda kitap ve aynı miktarda para harcadık :D Gelin hep beraber inceleyelim. 




  •  Uğradığım ilk stand Everest Yayınları'nın standı oldu. Yalnız % kaç indirim yaptıklarını hatırlamıyorum. Ayşe Kulin'in ilk "Veda" serisini okumuş ve çok beğenmiştim. Ancak Gece Sesleri kitabı için aynı şeyi söylemeyeceğim. O kitaptan sonra yazardan soğumadım ama baya ara vermiş olduğumu fark ettim. Hazır yeni kitap da çıkmış dedim ki neden almayayım. Kitap distopya türünde ki hiç sevmem -bazı yazarlar sağ olsunlar bu türden cidden tiksinmemi sağladılar- ama Kulin'in kaleminin gücünü bildiğimden ve böyle bir türde başarılı olacağına inancım tam olduğundan aldım kitabı. 
  •  Aldığım diğer Kulin kitabı Hayal oldu. Kitabı Remzi Kitabevi'nden aldım. Remzi 4. veya 5. uğradığım yayın eviydi  Aslında aklımda yoktu ama hikaye olduğunu görünce -evde incelerken anladım ki aslında Hayal de anılarından oluşan bir kitap- elime geçti.
  •  Orhan Kemal Everest'in diğer yazarlarından biri. Daha önceden 1-2 kitabını okumuş biri olarak çok sevdiğimi söyleyebilirim.  Ondan El Kızı romanını ve Grev öykü kitabını aldım. Romandaki yeteneğini zaten bildiğim yazarın öykü yeteneğinin de iyi olduğuna eminim.
  • Uğradığım 2. yayın evi İş Bankası oldu. Stefan Zweig'in Satranç kitabını almak istemiştim ama arkadaşımda o kitap varmış ben de bu yazarı ilk kez okuyacağım için kısa bir şey olsun diyerek Yakıcı Sır kitabını aldım. Bu kitap için %25 veya %30 indirim uyguladılar sanırım bana.
  • 3. yayın evim İthaki Yayınları oldu. Buraya uğramamdaki tek amaç Doctor Who oldu aslında :D Arkadaşım farklı kitaplar olsun diyerek, ikimiz de favori doktorlarımızın kitaplarını aldık. O. Trenzalore Öyküleri'ni, ben de Silüet'i aldım. Önceden de belirttiğim gibi kitap 12. Doktor'un hikayesi ki o benimdir arkadaşlar, River hariç kimselere yar etmem onu :D Ayrıca favori yol arkadaşım olan Clara da bizlerle beraber. <3 <3 Acaba Stark nam-ı diğer Patates Kafa gene neler yaptı merak ediyorum :D
  •  4. veya 5. yayın evim Altın Kitaplar oldu. Yaptıkları indirim %20 idi.  Bugüne kadar polisiye tarzı roman okumamış biri olarak açılışı polisiyenin en iyi yazarlarından biri olan Agatha Christie ile yapacağım. Eğer hoşuma giderse polisiye, umarım ileride iyi yazar bulmakta zorlanmam diyorum çünkü baya yüksek çıtadan başladım ben. Acı Kahve, Beklenmeyen Misafir ve Büyük Dörtler aldıklarım oldu.
  • 6. yayın evim Can Yayınları oldu. Uzun zamandır Can'dan almak istediğim baya kitap vardı. Her zamanki gibi %20 indirim vardı ve o fiyatlar bile el yakıyor.
  + George Orwell'ı hepimiz Hayvan Çiftliği ve 1984 romanlarıyla tanıyoruz. 1984'ü yarım okumuştum ama güzeldi. Bu sefer bir nevi otobiyografsi olan Paris ve Londra'da Beş Parasız kitabını aldım. 

 + Alice Munro'nun çoğu kitabını beğensen de başlangıç olarak Firar isimli öykü kitabını aldım.

 + Susanna Tamaro'nun en ünlü kitaplarından biri olan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git aldığım diğer bir kitap.

 + Gabriel Garcia Marquez çok uzun zamandır merak ettiğim yazarlardan bir başkası. Kırmızı Pazartesi'yi arkadaşım temin edecek bana. Ben de Mavi Köpeğin Gözleri isimli kitabını aldım.

 + Tam işim bitti derken gözüme Halide Edip Adıvar takıldı ve almasaydım onun kitaplarını gerçekten üzülürdüm. En meşhur kitapları olan Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye çantaya attığım diğer kitaplar oldu. 
  • 7. Yapı Kredi Yayınları idi. Ve başımıza baya dert açtı arkadaşımla. Bulunduğu yer 2. salondu. Ve oraya adımımızı atar atmaz üzerimize kalabalık hücum etti. Oraya varmak için dişimizi tırnağımıza taktık diyebilirim. Ve oraya vardığımızda da ayrı bir sorun bizi bekliyordu. En kalabalık yayın evi kesinlikle Yapı Kredi idi. Kitap incelemek gerçekten zorladı bizi orada. Bir de kitapların parasını ödemek için sırada beklemek zorunda kaldık. %25 indirim yapmışlar kitaplara. 
 + Ben kendime Türk edebiyatının usta kalemlerinden olan Yaşar Kemal'i aldım. Kendisi de yeni okuyacağım bir yazar olacağı için en ince ve seri olmayan kitaplarını aldım kendime. Sarı Sıcak, Kuşlar da Gitti, Tek Kanatlı Kuş aldıklarım oldu.
  • Benim için günün son yayın evi Pegasus Yayınları oldu. Onun hakkında yazacağım çok fazla şey var ama sonraki konuma yazacağım yoksa asıl konudan baya sapmış olacağım. Can'dan sonra en çok el yakan 2. kitap evidir kendisi ve %20 oranında indirim vardı. Setler %30 indirimliymiş. 
 + Aldığım tek kitap Elizabeth Hoyt'un çevrilen son kitabı Saklı Şehvet oldu. Aslında Kiralık Nişanlı ve Aşk Yuvası kitaplarını da almayı istedim ama arkadaşım bu tarzı okumamı bir türlü kabullenemediği için sadece 1 kitaplık şansım vardı :D .

 Perşembe:

 Gittiğim son gün. Buna da başka bir arkadaşla gittik. Bunlar da o günden aldıklarım:










  • İlk uğradığım yer yine Everest olmasına rağmen ilk kitap satım aldığım yer Can Yayınları oldu. 
 + Paulo Coelho'nun Brida ve Veronika Ölmek İstiyor kitaplarının methini çok duydum ve ilk denemelerim onlarla gerçekleştirmeye karar verdim. Simyacı'yı önceki gün arkadaşım aldığı için ileride ondan ödünç alacağım.

 + Oscar Wilde okumayı düşündüğüm başka bir isimdi ve Mürver Ağacı isimli öykü kitabını aldım.

 + Sir Arthur Conan Doyle denince hepimizin aklına Sherlock Holmes geliyor ama ben bu adamı Sherlock'la tanımak istemiyorum ki kendisi de Sherlock yazmak pek istemiyormuş aslında. Maalesef ülkemizdeki çoğu yayın evi yazarın Sherlock serisine yönelmiş ve diğer yazdıkları dikkate alınmamış. Ben de Sherlock harici çevrilen kitabı Tekinsiz Hikayeler'i aldım ve pişman değilim şimdilik. Sanırım korku türüne de Arthur ile geçiş yapacağım.
  • 2. uğradığım yayın evi Martı oldu. Martı, okuyucularını her zaman mutlu eden bir yayın evi. Ciltsizler 10, ciltliler 15 tl. Gelin de sevmeyin bu yayın evini şimdi.
  + Martı hiç aklımda olmayan bir yayın eviydi ve almak istediğim kitabı yoktu. Ama arkadaşım Balzac'ın Vadideki Zambak kitabını alınca kendimi birden Thomas Hardy'nin, Emma ismli kitabını ve Gastın Leroux'un Operadaki Hayalet'ini alırken buldum :D
  • Sonrasında 2. Ephesus macerama başladım. Ve yine aldıklarıma 10 tl daha indirim yaptılar. Seviyorum sizleri :) .
  + Maureen Smith'in Seninim kitabını okuyup beğenmiştim ama elimde yoktu. Bu yolla Seninim ve Benimsin kitaplarını aldım.

 + Emma Chase'in 2 kitabını okusam da elimde yoktu, böylece Karmakarışık ve Darmadağınık kitapları da alındı. Her ne kadar Drew Evans isimli bir şizofren bulunsa da öyle biri gerçek değil ve kurunun yanında yaşı yakmak istemedim. Umarım 3. kitap bir an önce çıkar.
  • Son olarak Everest'e gittim. Oscar Wilde'ın, Dorian Gray'in Portresi kitabını daha uygun fiyata aldım. Anton Çehov aklımda olmayan başka bir yazardı. Kitapları ilgimi çekse de seçimimi Kırlarda Bir Gün öykü kitabından yana kullandım.
 + Almak istediğim daha bir sürü kitap vardı ama ya bulamadım veya geri dönüşü zorlayacak diye bırakmak zorunda kaldım. Artık başka sefere diyelim. 

 + Umarım bunları okurken sizler de benim kadar eğlenirsiniz :) 













Comments

  1. Merhaba, :)
    Öncelikle blog açmana çok sevindim. ^_^ Başarılar dilerimi, umarım seni mutlu eder.
    Bloga Tüyap Yazısıyla başlangıç yapmana ise ayrı bir sevindim :) Ben bu sene tek gün gittim fuara, malum bana çok uzak. Çarşamba günüydü o da. O kadar kalabalıktı ki cidden bunaldım.
    Şöyle doya doya her cümlene karşılık gelecek destanvari bir yorum yazmak istiyorum :)
    Ben de genelde evden atılmakla tehdit edilsem de her seferinde güç bela kitaplarımı eve getiriyorum. Bu sene ya biraz fazla alışveriş yaptım ya da onları taşımak zor mu geldi bilmiyorum ani bir kararla bir kısmını Kitap Tutkusu'na bıraktım. O yüzden henüz bir fuar yazısı da yazmadım :)
    Ben genelde internetten alışveriş yaptığım için ve evim uzak olduğu için internetten de aynı rakamlara alacağım kitapları maalesef ki es geçtim. Ephesus bunlardan biriydi. Zaten benim eksik sadece 3 kitabım vardı, 2 sini aldım bile. Pazartesi gününde saydığın yazarların hiçbirini okumadığım için bir şey diyemiyorum. Fikirlerini bekliyorum ama.
    Doctor Who Silüet'i kaçırmayıp aldım ben de. Eksik hiçbir Doktor kitabım kalmadı çok mutluyum. Onunla ilgili de bir yazı hazırlıyorum ^_^ Ayşe Kulin eski kitaplarını daha çok seviyorum ben. Favorim Veda'dır hâlâ ki lisede okumuştum ta. Haya&Hayat okumadım bir tek onları alacağım ama güncel kitapları ilgimi çekmiyor nedense. Orhan Kemal severim. Zamanında bolca okumuştum. Eskici ve Oğulları'ndan çok etkilenmiştim. J. Steinback'in Gazap Üzümleri'nden hemen sonra okuduğum için iki kitap çok güzel bir şekilde bütünleşmişti bende. Klasik Polisiye çok sevdiğim için Agatha da severim ^_^ Umarım beğenirsin. Halide Edip lisedeyken elimde olan kitaplarını okumuştum ama sonra bıraktım. Okuduklarım bana yetti, bir daha okumadım. Tasvirleri canımdan can alsa da Yaşar Kemal de severim. Ada serisini bir solukta okumuştum :) George Orwell, Sir Arthur Conan Doyle gibi tek kitapla tanınan yazarların ötesine geçmeyi ben de çok seviyorum, o yüzden düşüncen çok hoşuma gitti. Pegasus hakkında benim de yazmak istediğim şeyler var ama onu fuar yazıma saklıyorum. Oscar Wilde *_* Çehov *_* Gözlerim şenlendi :D Bir büyüğüm bana Çehov okumadan bir çocuğun zihnini anladım deme demişti. O yüzden öykülerini çok severim.
    Dünya Romans Klasikleri candır ^_^
    İlk yorumumu koca bir cilt halinde sundum ama seviyorum fuar yazılarını :D Keyifle okumanı diliyorum. Sevgiler :*

    ReplyDelete
  2. Öncelikle teşekkürler tatlım, umarım ileride daha da iyi işler çıkaracağım burada :)

    Ben bu sene doya doya gidebildiğim için mutluyum ama almak istediğim başka yazarlar da vardı. Onlardan biriydi John Steinback. Ama Remzi'de bulamadım kitaplarını. Bulsaydım elimden kaçmayacaktı.

    Elimdekiler bitince Doktor'un diğer kitaplarını alacağım umarım. Hatta bir haber vereyim. İthaki Yayınları şu an Savaş Doktoru'nun kitabını çeviriyormuş. Şahsen bir Savaş Doktor'u hayranı olarak en çok beni mutlu etti bu haber *-* *-* Ondan sonra 2014 yazımı diğer 12. Doktor'un kitapları çevrilmeye devam edecekmiş.

    Ayşe Kulin'e Veda serisiyle başlamıştım ve serinin 4 kitabını da okumuştum. Benim de en sevdiğim Veda idi ve ben de lisede okumuştum onu :D

    Aldıklarım çoğunu ilk kez okuyacağım için az sayfalı olanlarından başladım. Beğendiğim yazarların diğer kitaplarını başka zamanlarda alacağım.

    Bilinen yazarların başka kitaplarını okumak çoğunlukla beni cezbetmiştir. Aslında Arthur'u almamdaki sebep bizim Black Butler oldu. Orada Arthur sevilmeyecek gibi değil. Ayrıca biyografisinden de gayet tatlı bir insan olduğunu çıkardım ben. Büyüğünün Çehov hakkında söylediği şey çok etkiledi beni. Umarım bana da yardımcı olur ileride bu tavsiye.


    ReplyDelete
  3. John Steinbeck çok ayrıdır, tüm gerçekçiliğin getirdiği kasvetini sever öyle kucaklarım. Doktor *_* Çok sevindim, Shada'nın yazarı Gareth'ın da dolu kitabı var ^_^ Umarım hepsini seversin. Arthur kendini genelde Watson'a benzetir, çok da ortak yanları vardır. Yeni yazılarını bekliyorum ^_^

    ReplyDelete
  4. Gerçekçilik bir kitapta aradığım şeylerin ilk sırasındadır benim için. O zaman ben bu yazardan baya memnun kalacağım demek ki. Vizelerden sonra ilk kitap yorumumu yayınlamayı düşünüyorum :)

    ReplyDelete

Post a Comment