Okuyacak fazla kitabım olmasına rağmen bir türlü e-kitap şeklinde olan kitaplardan kopamadım gitti. Sahte Nişanlı da onlardan biriydi. Konusu çok cazipti ve o zamanlar tarihi aşk romanlarında ciddi bir azalma vardı.
*************************************************************************
Konuya gelirsem: Leydi Ciara Sheffield, bilime fazla düşkündür. Hayatı, haftada bir katıldığı toplantılardan ve 8 yaşındaki oğlundan ibarettir, yani kısaca kendi halinde, etliye sütlüye karışmayan bir hanımefendi. Yalnız eski kocasının kız kardeşi Ciara'nın peşini bir türlü bırakmaz, çünkü kardeşinin mirasını Ciara'nın elinden almak ister. Bunun için de kocasını zehirledi yalanıyla Ciara'nın itibarını sosyetede zedelemiştir.
Dedikodu sayfalarını süsleyen sadece Ciara değildir. Bu diğer kişi Lord Lucas Hadley'dir. Lucas her gününü içki-kumar-fahişeler üçgeninde geçirmektedir. Umursamaz yapısına rağmen bazen vicdanı onu rahatsız etmekten çekinmez. Özellikle amcasını üzmekten çok fazla korkmaktadır. Bir gün amcasının eline eski zamanlardan kalma bir el yazması geçer ve bunun önemli bir keşif olma olasılığı bir hayli yüksektir. Ve Lucas'tan bunu çözmesi için Ciara'yı bulmasını rica eder.
Ciara ve Lucas'ın ilk karşılaşmaları pek hoş sonuçlanmaz. Sonrasında Lucas, Ciara'nın durumunu öğrenince geçici süreliğine nişanlısı olmayı teklif eder, karşılığında amcasının el yazmasını çözmesini ister.
**************************************************************************
Kitabın bildiğimiz tarihi aşk romanlarından biraz farklı bir hikayeyi ve konu işlenişini içeriyor. Örneğin Günahkarlar Grubu'nun bütün kadınlarının bilim konusunda bilgili oldukları öylesine geçiştirilmemiş. Gerçekten hepsi işinin uzmanı kişiler.
Lucas, bugüne kadar gördüğüm en orijinal erkek karakterlerden biriydi. Çoğu yazarın yapmadığını, Cara hayata geçirmiş. Normalde tarihi aşk romanlarında erkekler zampara olsa da bu özellik gözümüze fazla sokulmaz veya yeterince aktarılamaz. Lucas bu konuda bambaşka. Adam zampara kelimesinin tanımı resmen. Şu ana kadar bu özelliği bir de Sophie Jordan'ın Aşkın Günahı kitabındaki Dominic karakterinde gördüm.
Kitap güzel olmasına rağmen almak istediğim zevki almadım. Çevirmenin diğer adı yayın koordinatörü müdür bilmiyorum ama Saklı Şehvet, Aşk Cephesi ve Saklı Nişanlı kitaplarını aynı çevirmen çevirmiş anladığım kadarıyla. Çünkü 3 kitapta da koordinatör aynı kişi. Ve bu koordinatör ya işini ciddiye almıyor ya da acemi birini işe almış Pegasus. Diğer 2 kitabın da çevirisi kötüydü bu tam facia olmuş.
3 kitapta da karakterlerin kendi aralarındaki konuşmalar başta sizli başlıyor. Sonra sen tarzına dönüyor. Senli cümle sonra siz, sen, siz ... diye gidiyor. Hele bu kitapta her sayfada böyle bir durumla karşılaşmak artık başımı ağrıttı. Kelimelerin çoğu yanlış çevriliyor. Hele balayına gitmek kelimelerini "halayına gitmek" diye çevirmiş ya çevirmen... Resmen Pegasus tarihi aşk okuyucularıyla dalga geçiyor. Bu çevirmenin atılması şart arkadaşlar. Bir daha bu kişinin çevirisini okumak istemiyorum.
Ayrıca kitap fazla erotik. Karakterler her sayfa yiyişmiyorlar ama bu tarz imalar çok fazla. Normalde bu kadar imayı kaldıramazdım ama baş karakter zampara olunca hadi bir derece neyse diyorum ona. Çünkü en fazla ima ondan çıktı.
Okumak istiyorsanız e-kitap şeklinde okuyun. O iğrenç çeviri için 30 liranızı yazık etmeyin.
Puanım: 3/5
Comments
Post a Comment