Pregnancy & Passion Serisi-Yorum


Öncelikle herkese iyi yıllar. Bir yılı daha acısıyla tatlısıyla geride bıraktık. Kimimiz bu sene doya doya kitap okudu, kimimiz hayatımızın meşguliyetlerinden dolayı kitap okumak istesek de bir süreliğine ara vermek zorunda kaldık. Sanırım ben bu ikisi arası bir yerlerdeyim. Son 2-3 ay boyunca kitap okumak için zaman yaratmada sıkıntılar çektiğim doğrudur; okul, sınavlar derken.  

 Ayrıca okumak istediğim o kadar çok kitap var ki hangisini okuyacağım diye resmen şaşkınlık içinde geçirdim son günlerimi. Böyle olunca kitaplardan da biraz uzaklaşma gibi kötü bir huyum var ne yazık ki :( . Hem normal hem de pdf şeklinde okumak istediğim çok kitap bulunuyor hala. Biraz düşündükten sonra sevdiğim yazarlardan birinin kısa kitaplarından birini okumaya karar verdim. Aklıma da ilk olarak Maya Banks'in, Harlequin için yazdığı kısa öyküler geldi. 

 Maya, Harlequin için 2 seri + bunlardan bağımsız 1 kısa hikaye yazmış araştırdığım kadarıyla. Bunların tek ortak noktası hepsinin Harlequin'in "Desire" adlı bölümünde yayınlanmış olmasıdır. Ve ülkemizde yayınladığı bütün hikayeleri çevrilmiştir. Eğer eksik araştırmış isem kusura bakmayın :) .

 Benim ele alacağım kısım yazdığı serilerden biri olacak. Serimizin adı da "Pregnancy & Passion". Bu seriyi kısaca anlatacak olursam: Bir şirkette ortak olan, üniversite yıllarından beri arkadaş olan 4 erkek kahramanımızın, hayatlarına giren kadın kahramanları hamile bırakması sonucu yaşadıkları durumlar ve gelişen aşkları diyebiliriz. Seri 4 kitaptan oluşuyor.

 Sevdiğim herhangi bir yazarın bugüne kadar yazmış olduğu bütün kitaplarını okumak isterim. Her ne kadar Harlequin kitapları okumaktan pek haz etmesem de az önce belirttiğim sebepten dolayı + kısa olmasını istediğim için Maya'nın bu serisine başladım.  Ben bu seriyi pdf şeklinde okudum. Ve şunu söyleyeyim, Maya'nın, Harlequin kitaplarının bir kısmını bulmak gerçekten çok zor. Bunu ilk 2 kitap için söylemek mümkün.

 Kitaplar hakkında kısaca yorum yaparsam:


                                           UNUTULMAYAN KADIN



 Bana göre serinin en kötü kitabıydı. Tabi ki Harlequin okuyorsam karakterlerde derinlik aramam ama bu kitapta karakterler aşırı sığdı. Çok çok az Rafael'in kişiliğini anladım ancak Byrony'de o durum hiç yoktu. Kendini sevdirecek bir şey göstermemiş yazar. Kitapta "yazılmak için yazdım" havası vardı. Yani yazar bir iki şey karalamış sadece. Her yönden derinliği sıfır olan bir kitap.

 Puanım: 1,5/5


GEÇMİŞİN AYAK İZLERİ



Aradığım Maya'yı bulduğum bir kitap oldu. Olay örgüsü güzel işlenmişti. Kelly'i çok sevdim. Ancak Rafe, gözüm seni hiç tutmadı. Kitap boyunca kızı sevdiğine sadece son 2-3 sayfada inandım. O da baya zorlamayla oldu. Kız ölümden dönmese kim bilir daha ne salaklıklar yapacaktı hala. O sayfalar harici abimizin kızı bir zorunluluk olarak gördüğü basbayağı belliydi. İlişkiyi kurtarmak için hiçbir çaba göstermedi. Yeniden beraber olmaları tamamıyla Kelly sayesinde oldu. Kelly'nin bir açıklama yapmasına asla müsaade etmedi. Sadece kardeşinin bir sözüne baktı ve kendisince bunu doğru kabul etti. Ki bu er şahıs bu durumu gözleriyle bile görmemiş. Cidden bu beyinsiz nasıl oluyor da şirket yönetiyor anlamadım ben. 

 Puanım: 3,5/5


DÜŞLER VE HAYALLER



 Seride en sevdiğim ve çoğu kişinin neden sevmediğini hala anlayamadığım hikayedir. Devon, diğer arkadaşlarına oranla daha sempatik ve sıcakkanlı biriydi. Ve Ashley ile harika bir ikili oldular. Ashley, iyimserliği ve hareketli yapısıyla kendisini bana baya sevdirdi. Yani Devon bulmuş böyle birini ve fazla çocuksu diye kıza yanaşmak istemiyor bir türlü. O sayfalarda beni çokça delirtti ama sonra gördü nasıl bir hata yaptığını. 

Puanım: 4,5/5

TENDEKİ KIVILCIM



Ben Maya'nın kadın karakterlerini gerçekten seviyorum. Pippa da bu zinciri kırmadı şükürler olsun. Serinin en dişli kadınıydı Pippa. Byrony hariç diğerlerini çok seviyorum. Byrony'i sevmemek değil de nasıl bir olduğu hakkında yazar bir şeyler aktarmadığı için yabancı kaldı bana diyelim. Yalnız, Cameron baya sopalıktı. 4 kitap boyunca sevmedim kendisini. Ama en kötüsü kimdi derseniz Rafe açık ara zirve derim. Cam biraz saçma da olsa katı olması için bir sebebi vardı. Yine de Cam, resmen öküzün önde gidenisin! Duygu bakımından istediğimi alsam da zaman ve mekan kavramları hemen değişiyordu ve bazı mekanlarda nerede olduklarını bilmedim.

 Puanım:3/5






 Aslında bu seriyi 4-3-1-2 şeklinde okudum, hatta 3 ve 4'ü okuyalı baya oldu. Seride sevdiğim hikaye sıralamasına girersem: 3-2-4-1 olur.

 Şimdi Maya'nın sıradaki serisine geçiyorum. Yorumumu yakında sizlerle paylaşacağım o zamana kadar şimdilik hoşçakalın :)

Comments