Sıkı-Fıkı-Yorum




"Son derece sevimli, kahkahalarla okuyacağınız bir hikâye. Eğer Drew'u sevdiyseniz, Matthew'a bayılacaksınız." 
-K. Bromberg 

 Sıkı Fıkı, Karmakarışık günlerine geri dönüyor. Fakat bu sefer tavsiyelerde bulunan ve Dee Dee'yle uğraşmak durumunda kalan tabii ki Drew değil, onun en yakın arkadaşı olan Matthew!

 Eğer bu hikâyeyi daha önce duyduysanız beni durdurun. Çapkın erkek bir kızla tanışır, ona âşık olur ve tepeden tırnağa değişir. 

 Epey güzel bir hikâye, değil mi? Ama bizim hikâyemiz değil. Bizimki çok daha renkli. 
Dee'yle tanıştığım an Dee'nin özel biri olduğunu biliyordum. O ise benim kendisiyle birlikte olup, sonra da onu hayal kırıklığına uğratacak bir erkek olduğumu düşündü. Aksini ispatlamamsa epey vakit aldı. Ama konu sevişme olduğunda epey ikna edici olduğum söylenebilir.  

 Bu hikâyenin en güzel yanı sonu değil, o sona nasıl geldiğimiz...

***********************************************************************

 UYARI: AŞIRI SPOİLER VE AŞIRI KÜFÜR İÇERİR!!!!!!!!!!!!!!!!!! MALUM KİŞİYE SÖVMEZSE ŞU BLOGGER KAFAYI YER!!!!!!

 Allahım, sen nasıl bir kitaptın öyle!

 Bu kitaba AŞIK OLDUM, AŞIK OLDUM, AŞIK OLDUM!!!!

 Bu kitaba BAYILDIM, BAYILDIM, BAYILDIM!!!!

 Evet, böyle damdan düşer gibi bir yorum oldu ama ne yapayım ÇOOOOOK SEVDİM KİTABI!!

 Kitap çıkmadan önce en korktuğum şey kapağıydı açıkçası, malum kapak biraz müstehcen gibi. Ve o kapağı ben pek sevmemiştim.

 Açıkçası Ephesus'un orijinal kapağı kullanacağını düşünüyordum. Face'de kendi seçtikleri kapağı gördüğüm ilk an baya afalladım. Resmen kapak beni aşık etti kendine. Yaaa şunun tatlılığına bir bakın Allah aşkına, nasıl sevilmez bu kapak *-* En iyi kapaklar listemde ilk 3'e girdi şu an.

 Kitabın konusu zaten yukarıda belli. Kitap çift olarak haklarında fazla bir şey bilmediğimiz Matthew ve Delores, nam-ı diğer Dee-Dee'yi anlatıyor. Malum, güzelim seriyi benim için katletmeyi başaran bir puşt karakter içerdiği için bu kitabı büyük bir hevesle bekledim. Çünkü göründüğü kadarıyla Matthew o geri zekalıya benzemeyen, centilmen biri olarak karşımıza çıkmıştı önceleri. Dee'nin beni hayal kırıklığına uğratmayacağından zaten emindim.

 Matthew, daha beni ilk sayfadan kendine aşık ettin be kuzum!!! Senin o centilmenliğin, takdir ettiğim dürüstlüğün, gülüşün, yakışıklılığın beni benden aldı *-* . Önceden olduğun kişilik de güzeldi ama aşık olunca daha tapılası oldun sen <3 <3 <3 Dee'yi mutlu etmek için yaptığı gösterişsiz ama her biri diğerinden muhteşem jestleri okumak gözlerimi yaşarttı kitap boyunca.

 Dee, tanrım sen nasıl bir varlıksın! İnsanlara karşı olan açık sözlülüğün, çılgınlığın... Keşke benim en iyi arkadaşım olsaydın! Ama sana biraz kızgınım. Tamam, haklısın aşkım geçmişinde birkaç pislikle takılmışsın ve güven konusunda baya sorunların var. Ama Matthew'e karşı güven konusunda bu kadar acımasız ve ürkek olmasaydın keşke. Onun dışında kesinlikle Matthew'e karşı gösterdiğin ilgi kusursuzdu.

 Kitaptaki komedi dozu tam gaz devam ediyor arkadaşlar. Özellikle Mackenize ve kitabın 323. sayfasındaki Matthew ve annesinin sohbeti gece kahkaha attırdı bama :D

 Bunun haricinde kitap benim gözlerimi baya sulandırdı. Pekala, itiraf ediyorum; 1-2 yerde gözlerimden 1-2 damla da aktı. Çoğunlukla Matthew'ın yaptığı şirinliklerden dolayı olsa da bir sahnede acayip kötü oldum. Hangi sahne derseniz:

 GELİYOR SPOİLER!!!!!!!!!!!!

 Kitabın sonlarına doğru gerçekleşen çiftimizin ayrılık sahnesi. Bilin bakalım kimin yüzünden. Evet, doğru tahmin: şerefsizin önde gideni, egoist, Allah'ın belası, bebeğim Matthew'ın sözde arkadaşı drew ewans!!!! Şimdi bana sakın ayrılmalarında doğrudan etkisi yok, sebep Dee'nin güvensizliği demeyin!! Bal gibi de doğrudan etkisi oldu ilişkilerinin bozulmasında. Dee sadece yan etki olur. Matthew'ın da dediği gibi: "Kahrolası bir intihar bombacısı gibi yaptıkları çevresindeki herkes için acı verici sonuçlar doğururdu." Ve doğuruyor da.

 Tabi Matthew'e yaptıklarını biliyor ya karşısına çıkmaya cesareti yok. Neymiş efendim Kate kendisini kullanmışmış!! Böylece grip olmuşmuş, evden çıkamazmış!!. Matthew'ım o kötü durumuna rağmen, senin iki yüzlülüğüne rağmen kendi sorununu bir kenara atıp seninle ilgilenmeye geldi, sana kol kanat germek istedi. Sen ne yaptın? Değil kapı açmak, bir ses bile vermedin. Sadece eline gelen ne varsa kapıya fırlatıp çocukla "evet-hayır" şeklinde iletişim kurdun. Matthew sen de orada baya geri zekalılık yaptın. Adamın durumu belli, senin durum onunkisinden beter; ama sen kaç kez kapısına gidip iletişim kurdun onunla ve onun salakça yöntemiyle.

 Tabi Darmadağınık'ta yaptığı rezilliklerden ötürü nefretim bilinen bir şey ama Karmakarışık okunalı baya zaman geçtiği için kendisinin ne derece pislik olduğunu unutmuşum hafiften. Bu at kafası Kate'i arzulasa da başka kadınlarla yatmayı sürdürmüştü değil mi? Alın işte ne kadar karaktersiz olduğu kitap başından belli.

 GELELİM 2. SPOİLERA!!!!!!!!!!!!!!!

 Kitap 357 sayfa boyunca drew'in yaptığı şey haricinde çok güzeldi. AMAAAAAAA... 363'ten itibaren benim bütün sinirler havada uçuşmaya başladı. Siz anladınız nedenini ama söyleyim: Yazar gitmiş yine drew'in ağzından 3 bölüm yazmış. Ya Emma, sen ne yapıyorsun? Sen bu kitabın asıl çiftinden niye uzaklaşıyorsun? Niye o 3 bölüm Dee'nin ağzından yazılmadı acaba hmmmmmm???? Tabi ben şok, ben iptal moduna girdim bu durumda.

 Gelmiş hala ve hala benim diğer aşkım Billy'e laf sokmalar, gereksiz atarlanmalar... Tabi kendisinin onun gibi mükemmel bir erkek olamayacağını kendine yediremiyor, Kate'i kaybedeceğinin de farkında bir şekilde gelmiş ona havlamaktan ve hırpalamaktan başka yeteneği yok. Ama Billy çok güzel ağız payı verdi ya... İçimin yağları nasıl eridi anlatamam. Tabi onun ağzını burnunu dağıtması da acayip güzeldi *-* Amaaa bizim drew ne yaptı. Kavga sırasında gitti Kate ile ilgili bir durumu herkesin içinde anlatarak bebeğimi de utandırdı. Bir de demez mi "dediğimden bir an olsun pişman değilim." Yeminle böyle durum benim başıma gelse ben ayrılırım o kişiden.

 Tamam, spoiler kısmı bitti. 

 Kitapta Rosaline diye biri var. En iyisi kim olduğunu siz görün ama ben bu kızı drew'e çok yakıştırdım. 

 Diğer bir konuysa Ephesus'un bu seriden sonra yazarın başka kitaplarını çıkarıp çıkarmaması. Malum Olivia Cunnig, Maureen Smith gibi yazarların kitaplarını çıkarmada, daha doğrusu Ephesus'un herhangi bir yabancı yazarın kitabını çıkarmadaki yavaşlığı bilinen bir durum. 

 Puanım: 5/5 (İlk 357. sayfaya kadar olan kısım) 

Comments

  1. Özlem ben şok ben iptal sen ne yaptın ya :D :D Drew seni iyice çileden çıkarttı yapma etme :))

    ReplyDelete
  2. Kitap bittiği an hemen yoruma geçtim, aklımdakileri saydırmasaydım rahat edemeyecektim. Şimdi bakınca baya uçurmuş beni o -31 ama kitapta dediği gibi, söylediklerimden pişman değilim :D
    Ben 4. kitapta ne olacak merak ediyorum. Kendini yine nasıl durumlara sürükleyecek şu yerden bitme beyinsiz?

    ReplyDelete
  3. Belki bizi şaşırtır Özlemcim, sırf seni yıpratıyor diye bu ilişkiyi sonlandır başka aşklara yelken aç ben sana başka yakışıklı seriler önereyim :D Kitap, yorumundan sonra listemin başlarına çıktı yorumun için teşekkürler ;)

    ReplyDelete
  4. ahahaha :D . Merak etme ben o sümsüğe kalmadım. Kendisi değil Matthew, Billy bile olamaz erkeklikte. Yakışıklı erkek konusunda şükür ki bir sıkıntım yok Berfinim :) Kitabı okuduktan sonra yorumunu dört gözle bekleyeceğim ;)

    ReplyDelete

Post a Comment