Cinayetler, yalanların ve hırsların arkasına saklanmıştır. Tıpkı bazen aşkta olduğu gibi. O yalanı yaşamak mı isterdiniz, yoksa kaybedeceğinizi bile bile gerçeği haykırmak mı?
FBI Ajanı Gregg Reese sekiz yıl sonra, acı bir şekilde ayrıldığı evine geri dönüyordu. Blacksburg'deki Virginia Tech Üniversitesi'nde seri cinayetler işleniyordu. Dört erkek öğrenci öldürülmüştü ve katilin durmaya niyeti yoktu. Ortağı Kyle'la beraber Blacksburg'deki cinayetleri çözmeye gönderilmiş olan Gregg'in ilk görevi, üniversitede öğretmen rolüne bürünmekti.
Ve bir kadın Gregg'e yardım etmeye gelir. Gizemli, yabani ve ilgi çekici bir kadın... Belanın kaçınılmaz olduğu bir kovalamaca ve bulmacanın içine düşen Gregg, doğruyu bulmak için gizemli kadının yardımını kabul etmeye karar verir. Yalanlarla örülmüş olan olayların arasında en az yalan olanı bulmaya çalışan Ajan Reese, çok geçmeden elinde olan doğruları da kaybetmeye başlar.
Tüm bu yalanların içinde gerçek aşkı bulmak ve onu bulduğuna inanmak o kadar kolay mıydı sahiden? Peki ya amazonlara ve daha birçok doğaüstü yaratığa?
Her AŞK kendi hapishanesini yaratır. Ya MAHKÛMU olursunuz, ya gardiyanı…
****************************************************************************************
Normalde fantastik kitap okumayı seven biri değilimdir. Çünkü çıkan fantastik kitapların çoğu ya young adult türünde ya da adult türü olsa da çok fazla fantastik tür giriyor elf, tanrıça, kurt adam, melek, peri... Ve daha sayamayacağım, daha önce hiç duymadığım türler. Gerçi bu saydıklarım paranormal romana girdi ama paranormal de fantastik türün bir alt dalı sonuçta.
O zaman niye bu kitabı okudum ben? Kitapçılarda çok gözüme çarpıyordu ve gördüğüm alıntılar da beni cezbetmişti.
Çevrilen bir kitaba orijinal kapak harici bir kapak seçilecek veya bir Türk yazarın kitabına kapak uygulanılacak diyelim. Bu konuda başarılı 2 yayın evi - hadi 3 olsun- bilirim. Biri Nemesis, diğeri de Ephesus, -3. için Epsilon diyebilirim, bazı kapaklarını gerçekten beğeniyorum, konuya uysun uymasın- . Özellikle Ephesus'un ellerine geçen hikayeleri dikkatle okudukları çok belli. Bir hikayede geçen durumu ve/veya eşyayı bir şekilde çıkardıkları kapaklarda görebilirsiniz. Kısacası hikaye-kapak olayını çok başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Bu kapak da o istisnayı bozmuyor ve +1 puanı kapıyor kitap ve yayın evi.
Kitap, bugüne kadar çıkan fantastik kitaplardan biraz daha farklı. Çünkü bu seferki türümüz amazonlarla ilgili. Ve bu güçlerle donatılmış kişi bir kadın. E iyi de amazon dediğin zaten kadın olur dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle açıklamam gerekirse, fantastiklerin çoğunda insan üstü güçlerle donatılmış kişi erkektir. Kızlarımız da sadece insan. Ha bu tarz güçlere sahip kızlar da var tabi ki bazı kitaplarda ama erkekler her zaman onlardan daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu kitabın bu istisnayı kırmasını çok beğendim. Oldu sana +1 puan daha.
Yazar cidden zor bir tür hakkında kitap yazmaya kalkışmış, çünkü amazonlar hakkında yazılan romanlar yok denecek kadar az. Fakat nasıl başarmışsa yazar, amazonların altından girip üstünden çıkmış. Kitabı yazarken araştırma yaptığı çok belli, baya incelemiş amazonları yazar. Sonuç olarak da kitap tamamen okunabilir olmuş; abuk sabuk durumlar hiç yoktu. Ayrıca yazarın kitabı 21 yaşında yazdığı göz önünde bulundurulursa koca bir alkışı hak ediyor bence.
Karakter kurgusu da çok başarılı idi. Özellikle Aleka'nınki. Kadın "Ben bir amazonum." ifadesini çok güzel aktardı bize. Kendi dünyasına ne kadar hakim olsa da insanların dünyasında bir o kadar acemi. En basit örnek yemek zamanlarındaki tepkileri diyeyim size. Gregg'e ise çarpıldım ben *-* . Sert ama alfalığa kaçmayan, kasıntılı olmayan bir erkek. Kitap boyunca durumlar karşısında verdiği tepkiler verebileceği en güzel şeylerdi.
Kitapta sevdiğim diğer bir yönde romantizm kısmı oldu. Bu tarz kitaplarda yazar bir kadınsa işin fantastik kısmı çooooook geride kalıyor, hatta unutuluyor; karakterler arası aşk daha ön planda oluyor. Ben de "O zaman bu yazar niye böyle bir şey yazmış ki?" demekten kendimi alamıyorum. Büşra'nın buna dikkat etmesi çok güzel. Ayrıca karakterler birbirini ilk kez görünce hemen bir çekim oluşmuyor, zamanla farkında olmadan hoşlanmaya dönüşmeye başlıyor. Şu an için Aleka-Greeg için sadece tohumlar atıldı, tam anlamıyla romantizmi belki 2. kitabın sonunda ama daha çok serinin 3. kitabında bekliyorum.
Yazarın dili gayet akıcı. Yazım yanlışları yok. Kitabı okurken sanki film izliyormuşum gibi hissettim.
Büşra Toraman da Wattpad'den gelen bir yazar. Wattpad kitaplarını okuyanlar bilir, maalesef çoğu çıkan hikayelerin konusu birbirine benzer, olay kurgusu ya sıkıcı ya aşırı ergen şekilde karşımıza çıkıyor. Büşra, bu konuda diğerlerinden rahatlıkla ayrılıyor.
Bence şans verilmesi gereken yazarlardan biri. 2. kitabı çıktığı zaman kesinlikle alacağım.
Puanım: 5/5
FBI Ajanı Gregg Reese sekiz yıl sonra, acı bir şekilde ayrıldığı evine geri dönüyordu. Blacksburg'deki Virginia Tech Üniversitesi'nde seri cinayetler işleniyordu. Dört erkek öğrenci öldürülmüştü ve katilin durmaya niyeti yoktu. Ortağı Kyle'la beraber Blacksburg'deki cinayetleri çözmeye gönderilmiş olan Gregg'in ilk görevi, üniversitede öğretmen rolüne bürünmekti.
Ve bir kadın Gregg'e yardım etmeye gelir. Gizemli, yabani ve ilgi çekici bir kadın... Belanın kaçınılmaz olduğu bir kovalamaca ve bulmacanın içine düşen Gregg, doğruyu bulmak için gizemli kadının yardımını kabul etmeye karar verir. Yalanlarla örülmüş olan olayların arasında en az yalan olanı bulmaya çalışan Ajan Reese, çok geçmeden elinde olan doğruları da kaybetmeye başlar.
Tüm bu yalanların içinde gerçek aşkı bulmak ve onu bulduğuna inanmak o kadar kolay mıydı sahiden? Peki ya amazonlara ve daha birçok doğaüstü yaratığa?
Her AŞK kendi hapishanesini yaratır. Ya MAHKÛMU olursunuz, ya gardiyanı…
****************************************************************************************
Normalde fantastik kitap okumayı seven biri değilimdir. Çünkü çıkan fantastik kitapların çoğu ya young adult türünde ya da adult türü olsa da çok fazla fantastik tür giriyor elf, tanrıça, kurt adam, melek, peri... Ve daha sayamayacağım, daha önce hiç duymadığım türler. Gerçi bu saydıklarım paranormal romana girdi ama paranormal de fantastik türün bir alt dalı sonuçta.
O zaman niye bu kitabı okudum ben? Kitapçılarda çok gözüme çarpıyordu ve gördüğüm alıntılar da beni cezbetmişti.
Çevrilen bir kitaba orijinal kapak harici bir kapak seçilecek veya bir Türk yazarın kitabına kapak uygulanılacak diyelim. Bu konuda başarılı 2 yayın evi - hadi 3 olsun- bilirim. Biri Nemesis, diğeri de Ephesus, -3. için Epsilon diyebilirim, bazı kapaklarını gerçekten beğeniyorum, konuya uysun uymasın- . Özellikle Ephesus'un ellerine geçen hikayeleri dikkatle okudukları çok belli. Bir hikayede geçen durumu ve/veya eşyayı bir şekilde çıkardıkları kapaklarda görebilirsiniz. Kısacası hikaye-kapak olayını çok başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Bu kapak da o istisnayı bozmuyor ve +1 puanı kapıyor kitap ve yayın evi.
Kitap, bugüne kadar çıkan fantastik kitaplardan biraz daha farklı. Çünkü bu seferki türümüz amazonlarla ilgili. Ve bu güçlerle donatılmış kişi bir kadın. E iyi de amazon dediğin zaten kadın olur dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle açıklamam gerekirse, fantastiklerin çoğunda insan üstü güçlerle donatılmış kişi erkektir. Kızlarımız da sadece insan. Ha bu tarz güçlere sahip kızlar da var tabi ki bazı kitaplarda ama erkekler her zaman onlardan daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu kitabın bu istisnayı kırmasını çok beğendim. Oldu sana +1 puan daha.
Yazar cidden zor bir tür hakkında kitap yazmaya kalkışmış, çünkü amazonlar hakkında yazılan romanlar yok denecek kadar az. Fakat nasıl başarmışsa yazar, amazonların altından girip üstünden çıkmış. Kitabı yazarken araştırma yaptığı çok belli, baya incelemiş amazonları yazar. Sonuç olarak da kitap tamamen okunabilir olmuş; abuk sabuk durumlar hiç yoktu. Ayrıca yazarın kitabı 21 yaşında yazdığı göz önünde bulundurulursa koca bir alkışı hak ediyor bence.
Karakter kurgusu da çok başarılı idi. Özellikle Aleka'nınki. Kadın "Ben bir amazonum." ifadesini çok güzel aktardı bize. Kendi dünyasına ne kadar hakim olsa da insanların dünyasında bir o kadar acemi. En basit örnek yemek zamanlarındaki tepkileri diyeyim size. Gregg'e ise çarpıldım ben *-* . Sert ama alfalığa kaçmayan, kasıntılı olmayan bir erkek. Kitap boyunca durumlar karşısında verdiği tepkiler verebileceği en güzel şeylerdi.
Kitapta sevdiğim diğer bir yönde romantizm kısmı oldu. Bu tarz kitaplarda yazar bir kadınsa işin fantastik kısmı çooooook geride kalıyor, hatta unutuluyor; karakterler arası aşk daha ön planda oluyor. Ben de "O zaman bu yazar niye böyle bir şey yazmış ki?" demekten kendimi alamıyorum. Büşra'nın buna dikkat etmesi çok güzel. Ayrıca karakterler birbirini ilk kez görünce hemen bir çekim oluşmuyor, zamanla farkında olmadan hoşlanmaya dönüşmeye başlıyor. Şu an için Aleka-Greeg için sadece tohumlar atıldı, tam anlamıyla romantizmi belki 2. kitabın sonunda ama daha çok serinin 3. kitabında bekliyorum.
Yazarın dili gayet akıcı. Yazım yanlışları yok. Kitabı okurken sanki film izliyormuşum gibi hissettim.
Büşra Toraman da Wattpad'den gelen bir yazar. Wattpad kitaplarını okuyanlar bilir, maalesef çoğu çıkan hikayelerin konusu birbirine benzer, olay kurgusu ya sıkıcı ya aşırı ergen şekilde karşımıza çıkıyor. Büşra, bu konuda diğerlerinden rahatlıkla ayrılıyor.
Bence şans verilmesi gereken yazarlardan biri. 2. kitabı çıktığı zaman kesinlikle alacağım.
Puanım: 5/5
Yorumlar
Yorum Gönder