Pazar 6'lısı:Kitap Blogarına Vereceğiniz 6 Tavsiye




  Yine güzel bir etkinlikle karşınızdayım. Pazar 6'lısı etkinliğimi gerçekleştirmemi sağlayan Periodic Library'e teşekkür ederim. Umarım işin hakkını verebilirim. :)

 Verilen tarihlere göre bu etkinlikte bulunan 4 maddeyi her pazar sizlere sunmaya çalışacağım. Önce listede neler var kısaca bir bakalım:



 Attığım başlıktan da görüldüğü üzere ilk konumuz "Kitap Bloglarına Vereceğiniz 6 Tavsiye". Yeni olmayı biraz atlatsam da hala blog konusunda çok acemiyim. Bu yüzden ben tavsiye vermekten çok edindiğim gözlemleri kısaca paylaşmak isterim. Bakalım 6'ya tamamlayabilecek miyim?


  1.  Sosyal medya kullanımı: Gördüğüm kadarıyla bir blog sahibi sosyal medyayı ne kadar aktif kullanıyorsa, blogu bir o kadar tanınıyor. Bana göre özellikle Instagram ve Google+ kullanmak yazdıklarınızın daha çok kişiye ulaşmasını sağlayacaktır.
  2.  Başka blogları takip: Bir blog sayfasına girdiniz, yazılarını çok beğendiniz ve takip etmeye karar verdiniz. Sadece takip etmek pek doğru değil. Blog sahibine takip ettiğinizi söylerseniz, karşı taraf da sizi büyük ihtimalle takip edecektir. Yalnız "Blogunu takibe aldım, seni de beklerim." tarzı bir yorum negatif bir etki yaratabilir blog sahibine. Son yazdığı yazıyı dikkatlice okuyarak önce o konuya göre bir yorum yazmanız blog sahibini sevindirir. Yorumunuz bittikten sonra "Yazdıklarınızı çok beğendim, sizi bundan sonra takip edeceğim, istediğiniz zaman bana da uğrayın." gibi cümleler ile hem blog sahibini mutlu edersiniz, hem de takipçi kazanmış olursunuz.
  3.  Konu genişliği: Bazen bir blogun daha çok tanınması için verilen tavsiye bölümlerine göz atarım. Genelde bir konu üzerine yoğunlaşırsanız daha iyi olur derler. Sanırım ben buna fazla katılamayacağım. Benim gözlemlediğim, bir blogta ne kadar çok konuya yer veriliyorsa, takipçi sayısı daha fazla oluyor. Örneğin blogunuzda sadece kitap üzerine yazılar giriyorsunuzdur çünkü seçtiğiniz konu belli. Ağırlığınız kitap olmakla beraber bazen bir film yorumu veya küçük bir gezi yazısı girmek, daha çok insanla tanışmanıza vesile olacaktır. 
  4.  Yazılarınıza gelen yorumlar: Bir yazı yazdınız ve biri yazınızla ilgili bir yorum attı. Çoğu blog sahibi anında cevap yazmak istese de ya o an baya meşgul oluyor ya yazılan yorumu biraz geç görebiliyor. Vakit buldukça blogunuzu en az 3-4 saatte bir kontrol etmekte fayda var. Yorumunuzu da en geç 1-2 gün içerisinde cevaplamaya çalışın. Diğer önemli bir faktör yorumcunun size nasıl geri dönüş yaptığı. Bloglarda sıklıkla senli konuşmalar yaparız. Şu sıralar nadir de olsa sizli konuşanla karşılaşabiliyoruz. Kısa bir süre sonra taraflardan biri sizi sene çevirebilir. Diyelim ki bana yorum yapan kişi sizli bir dil kullandı. 2-3 konuşmadan sonra ben senli konuşmaya başladım. Kişi için sorun yoksa o şekil devam ederim.
  5.  Blog sayfası: Fark edersiniz ki blog yazıları kadar sayfa yapısı da çok önemlidir. Size verilen en önemli tavsiye şudur: Sayfanız göz yormasın. Aslında bunu yazmama pek gerek yok çünkü bloggerlar buna baya dikkat ediyorlar. Gözlemime göre blog sayfalarının çoğunda beyaz renkli şablonlar kullanılır. Fakat siz farklı bir şey yapmak istiyorsanız baya açık renkler kullanmaya özen gösterin. Bir de yazı yazarken bir cümlenizi özellikle belirtme haricinde mümkün olduğunca siyah renk kullanırsanız iyi olur diye düşünüyorum.  
  6.  Kişisel: Gördüğüm diğer bir şeyse bir blogger günlük yaşamının bir kısmını sayfasına aktarınca insanlar o blogu daha bir sever hale geliyor. Hayatınızda neler olup bittiğini ara sıra anlatmanız size olumlu olarak geri dönecektir.
 Oley be, 6 madde yazabildim! :D . Şimdi azıcık bana gelelim. Gözlemlerimi aktardım, peki ben bunun kaçını uyguluyorum dersiniz? 1. 3. ve 6. maddelerde maalesef baya sıkıntı çekiyorum. 1. maddeyi Google+ hariç sosyal medya kullanmadığım için fakat Google+'da bile baya sorun yaşıyorum. :( Blogumu az çok bilenler hep kitaplar hakkında bir şeyler yazdığımı görmüştür. Diğer konular hakkında yazmaya hala cesaret toplamaya çalışıyorum. Sanki altından kalkamayacakmışım gibi bir his oluşturduğu için yazmaya baya üşeniyorum şu an, inşallah şunu yenerim. 6. madde ise benim biraz ketum biri olmamdan kaynaklanıyor. 

 Daha önceden de söylediğim gibi, bu tavsiyeden çok edindiğim gözlemlerden oluşan bir yazı oldu. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Biraz çelişkili oldu, acemiliğime verin lütfen. Hatta bana tavsiye vermek isteyen olursa hiç çekinmesin, beni fazlasıyla memnun eder. :)

Comments

  1. Ben de tavsiyeleri daha çok kendime verdim aslında :D Her maddeye ayrı ayrı katılıyorum, özellikle yorumlarla ilgilenmek çok önemli bence. Mesela ben de bir bloga yorum bıraktıysam, ne bileyim bir cevap, bir tepki bekliyorum. Gelmeyince de hevesim kaçıyor, bir daha yorum bırakmak gelmiyor içimden. Konu genişliği meselesinde de çok haklısın. Ağırlığı bir alana vererek, kitap yorumu gibi, diğer konularda da yazmak okur çeşitliliğini arttırıyor. Bizzat şahit oldum :D Eline sağlık, benim de dikkat etmem gereken konulara değinmişsin. Bu haftanın konusundan epeyce ders çıkaracağım galiba :D Benim verdiğim tavsiyelere de göz atabilirsin :') İyi pazarlar!

    ReplyDelete
    Replies
    1. Yanıt verilmeyen yorumların şevk kırdığı doğru. Şükür ki şimdiye kadar karşılaşmadım böyle bir durumla. 3. maddeyi yazarken aklımdan geçen bloglardan biriydin :)

      Delete
  2. Şu ana kadar okuduğum tavsiye yazılarında herkes tavsiye vermek ne haddime benzeri şeyler yazıp başlamış tavsiyelere. Böyle de alçakgönüllü bir blog topluluğuyuz :')))
    Sosyal medyayı aslında çok kullanıyorum ama blogum ile entegre bir biçimde kullanmakta zorlanıyorum nedense. Sanırım her sosyal medyadaki ortamın farklı olmasından kaynaklanıyor.
    Konu genişliği konusunda da katılıyorum. Eğer bir kitap blogunun kitap zevkine güveniyorsam çoğunlukla dizi/film zevki de hoşuma gidiyor ve blogunda dizi/film yorumlarını okumaktan da hoşlanıyorum. Her ne kadar kendi kendime sevdiğim Kore dizilerinden de bahsedeceğim blogumda desem de henüz tam anlamıyla gerçekleştiremedim bunu. Zamanla inşallah :>
    Tavsiyelerin için çook teşekkürler :)))))
    Ben de birkaç tavsiyemi paylaştım, belki bakmak istersen diye linki de bırakıyorum buraya http://periodiclibrary.blogspot.com.tr/2016/07/pazar-6ls-kitap-bloglarna-vereceginiz-6.html :))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bende tam tersi Google+ hariç bir sosyal medya mesabım yok :D Anca reklamı bol olan bir blogun Facebook,Twitter gibi mecralara daha fazla ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ben de müzik nadir de olsa spor konusunda bir şeyler karalamak istiyorum blogta. Bir gün amaçlarımızı gerçekleştireceğiz inşallah ;)

      Delete
  3. Çok güzel önerilerde bulunmuşsun. Aslında bu öneriler sadece kitap blogları için değil bütün bloglar için geçerli. ilk beş maddeyi az çok gerçekleştiriyorum ama blogumu daha kişisel kullanmam gerekiyor. Benimki ketumluktan değil üşenmekten. Hayatımda önemli bir olay olduğu anda yazmalıyım yoksa kalıyor.

    Ne güzel oldu bu kategori, herkes kendini değerlendirdi :-)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Zamanla son madde de gerçekleşir inşallah Şule Abla :) Gerçekten güzel bir kategori. Dikkat edilmesi gereken yeni maddeler görmek daha özenli olmaya teşvik ediyor :)

      Delete

Post a Comment