Artık dayanamayacağım! Yabancı Yayınları'nın yaptığı son olaydan sonra iyice sinirlendim ve içimi dökmeye ihtiyaç duydum. Güzide ülkemde alt tarafı bir iş yapacaksın ama onu karmaşıklaştırmak ve asıl amaçtan çıkmak zorundasın. Tabi bundan kitaplar da çokça payını almaktadır ve bu durum inatla devam etmektedir.
Bana göre gerçekten işini doğru yapan yayınevi sayısı çok az. "İş Bankası, YKY, Can ve Sel Yayınları". Bu dördünün hakkını yiyemem,gerçekten yaptıkları işler kalite akıyor. Aklıma başka gelmedi şu an, size göre kaliteli iş yapan varsa bilgilendirmeniz beni mutlu eder :)
Peki neden biz kitapseverleri çıldırtıyorlar? Bana göre en büyük etmen popüler olma açgözlülüğü. Hırs demiyorum çünkü hırslı olmak yaptığın işte iyi olmak için çabalamaktır. Açgözlülük ise daldan dala atlamak. Bu kısmı yazacağım maddelerle daha iyi anlatmak isterim. Gözlemlediğim kadarıyla yayınevlerinin yaptıkları aşırı saçmalıklar:
1) Wattpad: Şu an için çoğunluğun şikayetçi olduğu bir maddeden başlamak istedim. Bu amaçla kurulmuş yayınevlerini saymazsak (Ephesus,Müptela,Postiga vb.) diğerleri sırf daha kolay yoldan para kazanmak, Türkçeye çevrilecek kitapların telif haklarıyla uğraşmamak için bu yönteme sıkça başvuruyor. Wattpad kitaplarının ortak noktası çok tıklanan olması ve aşk konusudur. Genelde kurgular birbirine benzer ya da kurgu orijinal olsa da karakterler aynı. Bunun hakkında şu yazımda daha iyi açıklamalar yapmıştım. İncelemek isterseniz tık tık .
Bu maddeye örnek yayınevi: Epsilon
2) Yazarlar: Bu konuda daha çok çeviri kitapları hakkında konuşmak isterim. Bizler sevdiğimiz yazarların yeni kitapları çevrilsin veya baskısı biten kitapları yeniden basın diye yayınevlerine yalvarma durumuna gelmişiz, onlar ne yapıyor? Sürekli yeni bir yazarın telif hakkını alıp onun kitabını çevirip bizlere sunuyorlar. Gelin görün ki sonrasında ne eskiler ne de yenilerden ses soluk çıkıyor. Sorsak cevap alamıyoruz hatta bazıları sormamız yasakmış gibi tersliyor bizi. Ya çok sevilen de olsa eskilerden vazgeçiliyor ya da başka öncelikler yüzünden (Wattpad gibi) arka plana itiliyorlar. O zaman çevirmeyeceğin yazarları başkasına ver, onu da yapmazlar. Ama 1 tane kitabı da çevrilse yenilerden vazgeçmek yok!
Bu maddeye örnek yayınevleri: Eskilerden vazgeçen Epsilon. Yeni yazar çıkarmada haddini aşan Pegasus
3) Türler: Yayınevleri ilk çıktıkları zaman belli bir türle başlarlar ve bu türden gideceklerinin çok kez altını çizerler. Azıcık popüler olunca daha çok maddi kazanç sağlamak için alakasız türlere geçiş yaparlar. Örneğin yayın hayatına kişisel gelişim kitaplarıyla başlamıştır, bir süre sonra erotik türde kitap satarken görürsünüz. Ardından psikolojik,gerilim derken karman çorman bir şeye dönüşmüştür. Tabi bu arada önceden anlaştıkları yazarlar da unutmak önemli bir kuraldır.
Bu maddeye örnek yayınevi: Genç yetişkin amacıyla yola çıkıp tarihi aşk kitap satmaya kadar giden çorba yayınevi Yabancı Yayınları
4) Fiyat Politikası: Özellikle benim gibi internetten alışveriş yapamayanlar için en büyük sorun. Yayınevinin kitapları istenen oranda satıyorsa zamanla fiyat artıyor. Ülkemde kitap okumak çok büyük bir lüks. 2011'de 430 sayfalık kitap 20 tl iken şimdi en düşük 30 tl.
Hele Pegasus artık "Öh!" dedirtiyor. Onların fiyat uygulaması yazarlara göre gerçekleşiyor. Örneğin Wulf Dorn 360 sayfalık kitap yazsın. Ben onu 25 tl almış olayım. Yazarın çıkan sonraki kitabı yine aynı sayfa ama fiyat 30 tl oluyor. 30 tl'lik Dorn'un yanına ilk kez piyasaya sürdükleri bir yazar gelsin ve onun da kitabı aynı sayfada olsun. Fiyat ne mi oluyor? 25 tl!
Bu maddeye örnek yayınevleri: Hepsi ama Pegasus o konuda bambaşkadır :)
Gelelim yukarıda Yabancı'nın da yapmasıyla artık bıkkınlık havası veren, beni delirme noktasına getiren maddeye.
5) KLASİKLER: Ben gerçekten anlamıyorum. Sanki dünyada yazar kalmadı, çevirmen gereken kitap yok. Bugünlerde moda bu oldu: Klasikler çevirmek. Şöyle olsa yine canın sağ olsun. Atıyorum John Steinbeck'in bir kitabı çevrilmiş ve çevirinin üstünden çok uzun zaman geçmiş veya o kitabı 1-2 yayınevi basmış. Sen değişiklik olarak o kitabı günümüz Türkçesi ile çevirsen daha şahane olmaz mı? Veya yazarın bugüne kadar hiç çevrilmemiş olan bir kitabını okuyucuyla buluştursan? Mesela Sel Yayınları bu konuda şahane işler çıkarıyor. John Steinbeck ve George Orwell'ın bazı kitaplarını ilk kez gördüm sayesinde. Ve yayınevi bende çok olumlu izlenimler bıraktı.
Yayınevlerimiz ne yapıyor? Bir yazarın en ama en popüler kitabını çeviriyor. Bu konuda liderliği şu arkadaş çekiyor:
Bana bir hak verilse bu kitaptan binlerce getirin derim. Yapacağım şey de şu olurdu:
Bu kitabı basmayan yayınevi olarak sayılmıyor sanırım. Şahsen kitabı sevmezdim, artık tiksiniyorum, acayip kin doluyum. Ne kitapmış arkadaş!
Sonasında Kafka: Dönüşüm; Zweig: Satranç, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu; Wilde: Dorian Grey'in Portresi en fazla gördüğüm kitaplar oluyor. En azından Zweig'i İş Bankası'na bıraksalarmış.
Bu maddeye örnek yayınevleri: BÜTÜN YAYINEVLERİ! (Pegasus ve sadece bu türde çıkaranlar hariç)
Yazmak gerçekten iyi geldi. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Siz ne düşünüyorsunuz?
Yazını ilgiyle okudum. Tespitlere ben de kesinlikle katılıyorum. Dönem dönem popülerleşen akımlar var bu gün atıyorum makyaj vs iken son zamanlarda kesinlikle kitaplar. Kitap okumaktan çok kitap görseli sunmak dönemin en popüler yaşam biçimi.
YanıtlaSilUzunca bir yorum olmasını göze alarak yazdığın maddeler konusunda azıcık yazasım var.
Wattpad'e hiç olumsuz bakan biri olmadım, sadece ilk açıldığında kısa bir tur atıp bana göre olmadığını anlayıp hayatımdan çıkarmıştım uygulamayı. Sonrasında büyük bir patlama yaşandı. Ve Wattpad kitabı çıkarmayan yayınevi kalmadı neredeyse. Yayınevleri bana göre de okurların isteklerini göz önünde tutmalı ama sıcak para dönmesine ihtiyaç duydukları için trendleri, kitlelerin hareketlerini de takip etmek zorunda hissediyorlar kendilerini. Bir zaman tüm yayınevlerinin vampir kitabı, Rumi&Şems kitabı, Süleyman&Hürrem kitabı, Soğuk Kahve/Bukre tarzında kitaplar çıkarması gibi. Bir de benim zamanımda (500 yaşında gibi konuştum :D ) gençlik kitabı parmakla sayılacak kadar azdı. O yüzden ben sayısız klasik okudum o dönemde. Madem gençlik kitabı yok gençler okusun diyorum vs. Buraya kadar olan kısım beni rahatsız etmiyordu. Ama yayınevlerinin sevilen yazarları, serileri bu yüzden ortada bırakması en çok sinirlendiğim nokta.
Bir yazarın 5 serisi varsa hiçbir serisinin devamını getirmeden sürekli yeni serisinin ilk kitabının çıkarılmasına deli oluyorum. Halihazırda bir seri çıkarken yeni seriye başlanması o kadar rahatsız etmiyor mesela. Fiyat politikası konusunda denecek her şeyi demişsin zaten. Katılmamak elde değil. Bir de indirimler yüzünden yığınla kitap almak beni yordu kişisel olarak. Ama elimde değil dayanamıyorum da, sonra da kendime kızıyorum.
Klasikler de yayınevlerinin modası oldu. Hep de aynı kitapta. Benim blogumda yanlış hatırlamıyorsam seninle bu konuda bir yorumlaşmamız olmuştu. Orada söylediğim gibi klasikleri o kadar erken dönemde okudum ki, ki bazılarını yeniden okuyorum, okumak istiyorum ama yeni baskıların hiçbiri beni heyecanlandırmıyor açıkçası. Sadece daha ne zamana kadar devam edecek diye ibretle izliyorum.
Sanırım neredeyse senin yazın kadar uzunca bir yorum oldu. Kusuruma bakma. Ben de pek bir doluymuşum bu konuda. Sevgiler :*
"Kitap okumaktan çok kitap görseli sunmak dönemin en popüler yaşam biçimi."
SilPopüler kitapları okuyup bol bol kitap fotoğrafı çekmek okusa da okumasa da yegane amaç bu :) Birde eskiden blog yazanlar oraya yöneldi ya bu duruma üzülüyorum eskiden takip ettiğim sende dahil bir elin parmağını geçmez.Buralarda kalın lütfen :)
Benherneysemo, ikimiz de bir konuda aynı kafadanız "We love long comments 😂" Uzun yorumların beni hiçbir zaman yormuyor aksine mutlu ediyor,o konuda güzel canını hiç sıkma 😘
SilBenim de Wattpad'e karşı büyük önyargılarım yok,çoğunluk memnun kalmadığı için bu maddeyi eklemek istedim. Sanırım belli bir yaşı geçince çıkan hikayeler kişiye hitap etmemeye başlıyor. Yine de bu alana yönelen yayınevi sayısı az olsun isterdim.
Gençlik kitapları konusunda çok haklısın. Benim zamanımda da yok gibi bir şeydi. Kafama göre kitap bulamadığım için uzun süre okumayı bırakmışlığım bile var. Tür geldikten sonra okuma oranında bir artış olduğu su götürmez. Fuarlara katılımlar da artmaya başladı. Fakat eski kitleyi bir kalemde silmeleri de çok yanlış.
Bir yazarın yazdığı serilerde daldan dala atlamayı şu ana kadar sadece Epsilon'da gördüm. Önceden de böyleydi hala da aynı kafada. Örneğin Julia Quinn'in bizde tamamlanması gereken 3 serisi var (Bridgertons:Happily Ever After'ı da sayarsam 4) Valla sıradaki kitap Bridgertons sevildiği için Rokesby serisinin ilk kitabı çıkacak diye bekliyorum. Bu gıcıklığı yapar bunlar.
Bazı şeylerde KDV'yi kaldırmışlar, kitaplarda da kaldırın diyen çok kişi olmuştu ama nerede :(
Klasikler konusunda ufak bir konuşma geçmişti aramızda. Çevrilen kitabı geçtim artık basım çeşidi de aynısı olmaya başladı: Ciltli veya bez ciltli basım. Ben de nereye kadar gidecek merak ediyorum :D
Sevgiler 😊
Devrik Cümleler, fotoğraf çekmek için o enerjiyi nasıl buluyorlar hiç anlamıyorum. Bir de güzel de süslüyorlar. Kendiminkilere bakınca tası toprağı toplayasım geliyor :D
Sil@Devrik Cümleler , Blog yazılarımı facebook, instagram, twitter gibi yerlerde paylaşıyorum ama bu mecraları bloga yeğlemem mümkün değil. Benim için sadece blogda paylaştığım bir yazıyı paylaşma mekanı :D Blogum benim rahatça kendimi ifade ettiğim tek yer, diğer taraflarda kendimi mülteci bir gariban gibi hissediyorum. Hep burada kalalım *_*
Sil@Belle'nin Kütüphanesi, Wattpad ve Yetişkin kitaplarına lafım yok, okunuyorsa basılsınlar ama bizim sevdiğimiz kitaplar yerine onlar basılınca insan ister istemez içinde bir negatiflik duyuyor. Benim yazarlarım basıldıktan sonra onlar çok önemli değildi ama öyle değil maalesef. Kitaplar herkes okusun haline geleceğine gittikçe lüks tüketim ürünü kategorisine giriyor o yüzden pek ümitli değilim KDV konusunda. Keşke olsa tabii.
SilKlasikler konusunda kesinlikle katılıyorum. Yurtdışındaki koleksiyon kitaplarını beğeniyordum ama bizimkiler kopyala yapıştır, aynı kitaplar, aynı tarz olunca bezdirici oluyor. Benim ilgimi hala çekmiyorlar :D İyi ki zamanında okumuşum baymadan diyorum, yoksa şu an sırf bu durum yüzünden okumayabilirdim.
Benherneysemo: Katılıyorum. Tek isteğimiz kendi sevdiklerimizi de görmek ama yayınevleri bu kafayla gittikleri sürece çok zor :(
SilBenimde aklımda böyle bir yazı yazmak vardı resmen kafamdaki düşünceleri almış kağıda dökmüşsün kendi yazımı okur gibi hissettim.
YanıtlaSilEski kitapları basmıyorlar deliriyorum hatta geçen dedim çektiğimiz çileye bak imkanım olsa yayın evi açarım o kitapları basarım sahaflar da sahaf değil ki fahiş fiyatlar istiyorlar tek yol yeni yayınevi:)Zaman zaman yeni yazarların bile devamını getirmiyorlar popüler popüler takmışlar buna 50 tane basıp stoga koyunca ne oluyor sanki.Kitap basmanın maliyeti o kadar komik rakamlar ki 50,100 kitapla yayınevi ne batar ne de yükselir.Düşünmeden edemiyorum hangi kitapları alsam acaba iki üç sene sonra bulamaz mıyım ya okuduğum seri yarım kalırsa düşüncesi beynimi kemiriyor.Fiyat politikaları desen bazen aldığın fiyata değmemesi eskiden daha güzel kitapları basmaları,epsilonun bir garip davranması,komşuda gördüm bende acilen klasik basmalıyım öne çıkmalıyım demesi.Belli bir kesim var ortaokul ve lise öğrencileri sırf bunlara yaranmak biz basalım onlar nasılsa alır instagramda paylaşırlar reklamımız olur mantığı var.Eski serilerin okuyucularını düşünmek ne hadlerine.Instagram hesabım var evet ama hep söylediğim bir şey var youtubedir,instagramdır bozdu yayınevlerini şımarma durumu oldu resmen.Hesaplara bakıyorum hep küçük çocuklar 13 ile 17 yaş arası hepsinde de aynı kitaplar ki bazıları hiç yaşlarına uygun olmayan şeyler küçüklerin filan.Tamamen ticaret satılıyor mu satılıyor bas gitsin.Kusura bakma uzun bir yorum oldu dertliyim biraz bu konuda tamamlamak istediğim bir seri var ama bulamıyorum sitemliyim işleyen sisteme.
Gel beraber açalım o yayınevini. Ama az sayıda yazar almak şartıyla, böylece beklenenleri daha hızlı ulaştırırız okuyuculara -tabi bize de- 😀
SilSahaflardan alışveriş yapmayı sevemedim. Kitap takası yapmak dahi istemiyorlar. Çoğu niye geldiniz diye bakıyorlar.
Yayınevleri şöyle sistem uygulasa şahane olur: Çıkardıkları tür belli olacak,farklı türlere geçiş çok nadir olacak,yeni tür çıkmışsa o tarz kitaplar çıkaracak yeni yayınevleri açılsın.
Hadi zor geldi bunlar,sene sonunda bütün yayınevleri bir liste çıkarsın,artık kitaplarını yayınlamayacakları yazarları içersin,anlaşma sağlanmışsa bıraktıkları yazarları başka yayınevine devretmişlerse onu da belirtsinler. Biz sormaktan,onlar lütuf edermiş gibi cevaplamaktan kurtulsunlar.
Bazı serilerin ilk kitap baskıları bitmiş oluyor, yeniden basın diyoruz onu bile bir külfet olarak görüyorlar ama yeni yazar getirmek çok basit. Tür fazla popüler olmasa bile onlarda da eskileri unutup yenileri çıkarıyorlar her zaman.
Çok sevdiğim yazar da olsa verdiğim paraya değmiyor. Brenda Joyce'un son kitabı hiç de 34.5 tl değildi. Epsilon 2012'den beri amacını unuttu. 2012-2015 çocuk kitabı, 2015- Wattpad ağırlıklı. Başka bir ilginç yön ise bu iki tür harici çıkanların da en az satan yazarlardan oluşması 😂 En son 3 sene önce sadece 1 kitabını çıkardığı bir yazarın yeni bir kitabını basmışlar :D Yayınevlerine klasik basma aşkı nereden geldi hala çözemedim. Bir de aynı kitabı basıyorlar, tabi telif hakkı gibi bir sorun yok, elindeki yazarların kitapları da çevrilmiş(!) Cidden kitap konusunda bizden başka bu kadar boş iş yapan,vakit öldüren ülke var mıdır?
Yayınevleri eskiyi tamamen unuttu. Dediğin gibi hep 13-17 yaş aralığı. Yayınevlerine yazdıkları mesajlar da bir tuhaf. Sanki yayınevi bir Wattpad hikayesini kendi yazıyormuş gibi davranıyorlar. "Hadi kitabı çıkarın artık!" "Sabrımız taştı!" gibi yorumlar görmek de gözlerimi kanatıyor. Ama yazara hiç toz kondurmazlar. En çok Yabancı kitabında yaşadım bunu, gerçi o konuda pek de haksız sayılmazlar Pegasus 2 kitapta da çıkış tarihi sözünde durmadı. Ama ne onlar ne de yazar herhangi bir açıklama yaptı "Şu sebepten ötürü kitabın çıkışı ertelendi" diye. Tamamen keyfi davranış. Sonuçta okuyacaklar, tarihi de fiyatı da istediğimiz gibi ayarlarız.
Kendi adıma konuşayım Instagram kullanmıyorum ama değil onu Blog'u bile tam çözemedim :D Fotoğraf çekip yüklemek acayip zahmetli geliyor. Sırf bu yüzden çoğu kez bloga yorum girme şevkim gidiyor :D
Yorumları yazınca hala içimin dolu olduğunu fark ettim 😂 Uzunluk için üzgünüm. Ne diyim, bir an önce kendilerine çeki düzen vermeliler.
Yazarsan senin de yazını beklerim 😊
Buradaki konuşmaya da dalıvereyim :D Bayağı doluyuz :D
SilŞu an bu kadar çok kitap almamın nedenlerinden biri de şu an okuduğum bir yazarın bir iki yıla baskısını bulamamak. En büyük korkularımdan biri ve şimdi bile başka bir arkadaş için aradığımızda baskısının tükendiğini görüp şok oluyorum. O yüzden okuduğum yazarın kitabını resmen stokluyorum. Çok can sıkıcı bir durum. Sahaflara başvuruyoruz tabii ama eskiden çok severdim sahafları, şimdilerde pek emin değilim, bakalım ne olacak?
Hiç unutmam instagramda keşfetime bir resim düşmüştü. Yirmili yaşlarda bir kızla 4-5 tane 10-13 taş arası küçümenler. Herhalde bir öğretmen ve öğrencileri demiştim, meğerse ünlü bir bookstagramın hayran buluşmasıymış. Kendime gülmüş, dumura uğramıştım :D Ama durumu da görmüş olmuştum. Gençlerin, çocukların kitap okumasını elbette isterim ama bahsettiğimi anladınız. :)
Olaylar olaylar hiç bitmiyor gibi :D
Biteceğe de benzemiyor :D
SilKitap baskıları çabuk tükendiği için kitapları daha dikkatli incelemeye başladım. Önce ekitap olarak bakıyorum,beğenirsem alırım beğenmezsem yeni kitap basılmasa da fazla umursamam. Gerçekten mecbur kalmadıkça sahafa uğramam diye düşünüyorum.
Sonda ne demek istediğini anladım. Daha da kötüsü olabilirdi. Ephesus hariç diğerleri Wattpad kitap çıkarana kadar iş yapıyorlar. Sonrasında tanıtım olmaması, İstanbul Tüyap hariç dengesiz imza günleri gerçekleşiyor. O da okuyucu için iyice çileden çıkaran bir özellik :(
Yazıyı beğendiğine sevindim 😊
YanıtlaSilUzun bekleyişten daha kötüsü serinin yarıda bırakılması. Çok az satan yazarı bırakmanı anlarım ama satışı normal olanı bırakmak nasıl bir zeka ürünüdür? Örnek: Christine Feehan ve Lara Adrian.
Gördüğüm kadarıyla Dex bir Jennifer konusunda iyi, diğer yazarları süründürüyorlar. Basımları da en kötülerde zirve oynuyormuş.
Gurur ve Önyargı hakkındaki yorumun benimkinden daha güzel olmuş. Sanırım son çekilen filmden sonra bu hayranlık başladı. Halbuki hiç çevrilmemiş veya baskısı az olan klasiği çevirseler harika olur.
Benim de şikayetçi olduğum şeylerin başında kitapların kocamanlığı geliyor. Ansiklopedi gibi basmasalar olmuyor mu?. Bunu söylediğimde insanların ama sürükleyici okursunuz demesine de ayrıc gıcık kapıyorum. Ya, uzun diye okuyamam demiyorum ki kitap ağır kitap, yattığım yerden okunmuyor, masa başında ders çalışır gibi mi okuyacağım. Yap şunu üç cilt.
YanıtlaSilHmm, ilginç bir nokta. Bazı kitapların bunu zorlaştırdığı çok doğru. Hele o kadar sayfa basıyorlar ama yazı boyutu Ariel 10 oluyor, gel de oku onu :D
Silvallahi çok doğru tespitler yapmışsın gerçekten hepsine katılıyorum. özellikle biz kaliteli birtakım eserleri çevirmelerini beklerken onlar daha önemsiz kitapları, wattpad leri çeviriyor bizim istediklerimiz öenmsenmiyor. bazen çok sevdiğim ve çıkmasını heyecanla belediğim bazı eserlerin çevrilmeyip, saçma sapan eserlerin çevrilmesi beni de acayip sinirlendiriyor. ha birde şu dediğine kesinlikle katılıyorum. başta fantastik yazacağım diyen yabancı yayınlarının deidğin gibi "çorba" yayınevi olması durumu olmak üzere, birçok yayınevi daha çok satan tür hangisi ise o alana yüklenip kendi çizgisinden şaşıverlar. Wattpad ler de o kadar çok arttı ki artık ben de birşeyler karalasam yayınlarlar gibi duruyor. Dediğin gibi can yayınları vs sevdiğim nadir kaliteli yayınlara. onlar da birazcık pahalı ne yazık ki ama işlerinin hakkını verdikleri için bunu da çok göremiyorum mecburen indirim günlerrini beklemek durumunda kalıyorum. çok güzeel bir noktaya parmak basmışsın. ellerine sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkürler canım :)
SilÇok sayıda beklenen yazar ve kitap var, gel gör ki en kıyıda köşede kalanlar çevriliyor, okunma sayısı fazla olan Wattpad'ler yayınlanıyor. Herhalde bunlar bizi ölümsüz zannediyor.
Yabancı Yayınları'nın çok satan young adult kitapları çıkarma amacıyla kurulduğunu bilirdim. Tabi ben bunu dışarıdan gözlemleyen biri olarak söylüyorum. Kendilerinden sadece 2 seri ve Rita Hunter'ı okuduğum için tam olarak ne kadar iyiler bilemiyorum. Yine de popüler yayınevleri arasında en iyisini sorsalar bir Ephesus bir de Yabancı derim fakat Yabancı amacından sapmaya devam ederse gözümden düşer demeyeceğim,iyi bir yayınevi olarak aklımda kalacak. Hakkını yemeyeyim, Ephesus ile beraber okuyucu kitlesine değer veren bir yayınevi. Genelde sorulan soruların çoğunu cevaplıyorlar,güzel etkinlikler yapıyorlar.
Düşününce 3. maddeye eklemem gereken asıl yayınevi Yabancı değildi. Nemesis'i yazmalıydım. Nemesis'in ne yaptığını hiç anlamadım, karmaşıklık konusunda Epsilon'la başa baş yarışırlar.
Maalesef Can da fiyat konusunda biraz uçuk ama dediğin gibi kaliteli kitaplar çıkardıkları için onları affedip indirim yapmalarını bekliyoruz :D
Nemesis e bwn de anlam veremez oldum yahu. Pek young adalet okumuyorum şu sıralar ama yabancı o konuda iui eserler vermişti okuduklarımda da. Katılıyorum dediklerine kesinlikle. Yayınevleri şikayetleri saha dikkate alırsa, geçişttirmezse, etkinlikler anketler düzenlerse daha iyi plur kanısındayım :)
SilYoung adult en uzak durduğum türlerin arasında ama Yabancı'nın okuyucular için iyileri seçtiği su götürmez. Son cümlene kesinlikle hak veriyorum. Yanına bir de vazgeçtikleri yazarları gösteren bir liste eklesinler, yani zor olmamalı bunları yapmak :D
SilYani görevleri zor olsa bile görevlerini yapmak durumundalar. Boşa konuşmasak keşke dediklerimiz dikkate alınsa :)
SilTespitlerinin çoğuna katılıyorum ama klasiklerin yeniden basılması bence avantaj. Çünkü yeni basımların kapakları daha cafcaflı ve ilgi çekici halleri sayesinde klasikleri okuyan arkadaşlarım var. Gurur ve Önyargı / Aşk ve Gurur'a ben bayılırım, bence en naif güzel aşk romanlarındandır, canım Jane :D Değişik çevirilerini de okumayı seviyorum, mesela İş Bankası'nınkini Hamdi Koç çevirmiş ama ben onun çevirilerini sevmiyorum. :D
YanıtlaSilKitap fiyatlarının düştüğü günleri de görürüz umarım -göremediler- :D Sevgiler :D
Şimdi doğruyu söylemek gerekirse punto büyüklüğünü beğendiğim için Martı'dan klasikler aldığım doğrudur :D Ama ilk basım halini yani kırmızı kapaklı olanlar elimde bulunsun isterim. Ciltli kitapları severim ama çok yer kaplıyorlar :D
SilHatta Yabancı'ya kızmış olsam da kapaklara bayıldım yahu :D Yine de yan kuruluşu olan İthaki bu işe soyunmuşken neden Yabancı'dan da kitap çıkarmaya karar verdiklerini açıkçası anlamadım.
Klasikler konusunda tek kızdığım nokta popüler olan klasikleri her yayın evinin basması. Hiç çevrilmemişler veya baskısı az olanlar yeniden sunulsa yayınevi daha artı puan kazanır gibime geliyor.Gurur ve Önyargı'yı basmayan yayınevi kaldı mı çok merak ediyorum :D Sevgiler :)
Çok haklı bir yazı olmuş, hepimizin sesi oldun. Gerçekten çok can sıkıcı bir durum söz konusu. Sık sık bende çok sinirleniyorum bu konuya, sen benim yerime de yazmış oldun. :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler 😊 Darısı güzel kitaplara demek istiyorum ama yayınevleri bu kafayı değiştirmediği sürece çok zor :(
Silblog dünyasındaki en uzun yorumları bu yazının altında gördüğümü belirterek yorumuma başlıyorum :-)
YanıtlaSilbaskısı biten kitapların yeni basımının yapılmaması beni de sinirlendiriyor. kitabı satın almak istiyoruz ama piyasada olmadığı için alamıyoruz. bu sefer sahaflarda, internette kitap kovalıyoruz. bu durumdan yararlanmak isteyen uyanıklar kitaba ederinden çok daha fazla değer biçiyor. epsilon'u örnek vererek çok doğru bir tercih yapmışsın. sandra brown'un kitaplarını yeniden bassın artık :-)
Türkiye şartlarında bir kitap 15 liradan fazla olmamalı bence. hadi ciltli, çok güzel bir basım yaparsın, o da olsun 20 lira ama fazlası cidden insanın bütçesini sarsıyor. ayda 10 veya daha fazla kitap okuyan insanlar var. bu insanların kitaplara ciddi bir bütçe ayırmaları gerekiyor.
klasiklerin çok farklı yayınevlerinde basılması beni de sinir ediyor. özellikle klasik kitaplarda yayınevini doğru seçmek çok önemli. ben tercihimi senin de kaliteli diye belirttiğin 4 yayınevinden yana kullanıyorum. yanlarına beşinci olarak da iletişim yayınları'nı koyarım.
bu tarz yazıları çok güzel yazıyorsun sen. devamını bekleriz :-)
Sen de dahil eskileri arayan herkesin kanayan yarası var. Hayat bizden küçüklere güzel şu an.
SilEski basım konusunda 2-3 kitapla sorun yaşadığımı hatırlıyorum neyse ki ekitap diye bir şey geldi de çözüldü :) Yine yeni yazar getireceklerine eskileri bassınlar, fazla para masrafı da çıkmaz :) Emin değilim ama Brown'u basmadıkları için eskiyi hiç basmaz bunlar,çok okunan 2 paranormal seriyi kaldırdıkları düşünülürse.
Eski fiyat politikasını özlüyorum. İş Bankası, Sineklerin Tanrısı'nı ilk bastığında fiyatı 5 tl imiş, şimdi 16 olmuş, neredeyse %60 zam. Benzerini Can'ın bastığı Paulo Coelho kitaplarında da görmüştüm. Eskiden 16 tl olan 300 sayfalık kitap şimdi 25'e satılır mı? Ciltliler konusunda hiçbir zaman normal fiyat uygulamadılar. Normali 20 ise ciltli 40 oluyor.
Hele benim gibi normal yoldan alışveriş yapan için iyice zor. Gitmeyecektim ama aklımda 3 kitap olduğu için yolum yine CNR'a düşecek görünüyor. Hatta gitmem dediğim Pegasus'a uğrayacağım,tabi beklediğim kitabı çıkarırlarsa.
Klasikte doğru yayınevini seçmek kesinlikle çok önemli. Şu an Martı'dan gittim bazı kelimelerde imla hatası görüyorum. Gerçi iyi fazla iyi olmayacağını tahmin ediyordum ama punto büyüklüğü hoş geldi ne yapayım 😂
İletişim'den de kitap alan baya kişi var,hatta fuarlarda az indirim yaptığı için insanlar baya isyan etmişlerdi.
Yazıyı beğenmen beni çok mutlu etti :) Yeni konu bulduğumda yazmaya devam edeceğim. Ama zor gibi görünüyor. Okul dönemi yavaştan ağırlığını göstermeye başladı yine. Hocalarımızdan biri 3 tane belgesel önermiş,sınavda soracakmış. Maşallah 3'ü de Türk dizisi uzunluğunda. Belki normali bu ama National Geographic sürelerine alışmışım ben, hele bir tanesi 240 dk deyince baya afalladım 😂
Konu nereden nereye geldi.Bunu da uzun yoruma ekleyelim 😂
Fiyatlardan ben de çok şikayetçiyim:( kütüphaneler var ama onların hali içler açısı, ben zaten temizlik hastasıyım, inan eline almaya tiksinirsin:((yırtık, pırtık, kir içinde:( yaaaa Gurur ve Önyargı'yı ben çok seviyorum yaaa:)))valla yakma kız yazık:)))) ama hep aynı kitabı basacaklarına hakikaten yeni, basılmamış şeyler bassalar değil mi? Mesela içimde uktedir, benim özel ilgi alanım ünlülerin biyografisidir Sinatra, Marilyn Monroe, Anthony Quinn, Doris Day vs. bir dönemin ünlü yıldızlarının hayat hikayeleri niye bulunmaz bizim ülkemizde? Amerika'da mesela Sinatra hakkında on belki ondan fazla biyografi var, ya mesela bir seri olarak yapılsa Hollywood'un ünlüleri o altın çağının unutulmaz yıldızlarının biyografileri basılsa iyi olmaz mı? Grace Kelly, Elizabeth Taylor filan...
YanıtlaSilçok güzel bir eleştiri yazısı yazmışsın kalemine sağlık.
Çok teşekkürler :*
SilUtanarak söylüyorum şu yaşıma kadar kütüphaneye gitmedim :( Fakat okulun kütüphanesi normal bir kütüphane olarak sayılır mı acaba? :D Durumlar kötüyse çok şey kaçırmadım sanırım. Resmen kitapseverlere hakaret bu yaptıkları. Ben sahaf alışverişi yapmaktan bile hoşlanmam.
Benim sorun Gurur ve Önyargı kendisinden çok her yayınevinde baskısı olduğunu görmek. O kadar çevrilmesi gereken kitap var, yayınevleri hala bu kitaba koşuyor. Ama kendisi yazımın ilham kaynağı olmuştur, buradan Jane Austen'e sevgiler :D Şu ana kadar klasikler bakımından en yenilikçi olan Sel Yayınları. İnşallah bu tutumlarına devam ederler. Bir hayal kırıklığı daha yaşamak istemiyorum.
Bir yerden sonra bunun modası da geçecek. Yazıdan sonra yeni akım ne olabilir diye düşünmeye başladım, senden orijinal bir fikir geldi. Bir ara Artemis Yayınları denemişti ama fazla satmadı sanırım. Gerçi seninkine yakın yapan var ama onlar günümüz şarkıcıları veya futbolcuları.
Umarım bu arzunun gerçekleştiği zamanları görürüz :)
Valla duygularımı ve düşüncelerime tercüman olmuşsun resmen. Özellikle 4. başlığa kesinlikle ölümüne katılıyorum 👏🏾👏🏾👏🏾
YanıtlaSilÇok teşekkürler 😊 En azından 4. madde için bir çözüm üretseler keşke :(
SilÖncelikle yazının çoğuna hak verdiğimi söylemek isterim Gerçekten de dediğin gibi amacından sapan yayın evleri doldu şu sıra ortalık. Şahsi açıdan konuşmam gerekirse ben bir öğrenciyim. Kitaplara düşkünde olsam hafta da iki kitap 35'ten 70 yapıyor ki bu da sürekli verebileceğim bir para değil.
YanıtlaSilWattpad'ten kitaplar çıkması... Önyargılı değilim. Eminim ki aralarında gerçek bir emek harcanmış iyi kurguya sahip kitaplar da vardır ama basılan tür. risk almak istemezcesine hep aynı tür. Eh bu da biraz sinir bozucu.
Bu arada o 4 yayın evi dışında, İletişim yayınlarını, Everest'i, gençlik hikayelerinde de Martı'yı seviyorum. Daha bir çok işini hakkıyla yapan yayın evi de var ki onların hakkını yemekte olmaz.
Çok teşekkürler 😊 Maalesef hiçbir kitapevi öğrencileri düşinmüyor ki onlara maddi olarak en fazla yarar sağlayanlar da biz öğrenciler.
SilGençlerin okuma oranını arttırdığı için ben de Wattpad'e önyargılı değilim ama her yerden çıkması sinir bozucu. Aralarında sadece Ephesus gerçek anlamda hikayeleri inceliyor. Diğerleri çoksatalım kafasında. Bunu en iyi imza günlerinde anladım. Yine Ephesus'tan örnek verirsem yazarları için bolca imza günü düzenliyor. Diğerleri sadece İstanbul bazlı çalışıyor ki onda da yazarları kafalarına göre getiriyorlar.
Doğru ya, Everest de iyi olan yayınrvlerinden bir tanesi. Aslında gerçek anlamda edebi eser satanları iyi olarak nitelendirebiliriz. Önceden örnek verdiklerim,verdikleriniz Remzi,İnkılap vb. Çok satanlar üzerinde çalışan yayınevleri bir yerden sonra amacından sapıyor. Bundan sonra sapmasınlar mümkünse ama zor maalesef :(