Bugün yazacağım konu şu ana kadar yazdıklarımın dışına çıkacak. Umarım bu işi iyi kotarabilirim. Şimdiden oluşabilecek aksilikler için kusura bakmayın :D
Özellikle 80'lerde ve 90'larda müziklerine aşina olanlar biraz daha iyi tanırlar kendilerini. Depeche Mode benim için yeri çok ayrı olan bir gruptur. Kendilerini ilk kez "Precious" şarkısıyla tanımış, "I Feel You" ile gruba hayran kalmış, Migros'ta ara sıra çalan bir şarkısının (Strangelove) sonradan onların olduğunu öğrenince şaşırdığım ve hastası olduğum müziğin dahi çocuklarıdır benim için. (Sanırım cümleyi güzel kuramadım :P)
Bugün 4 yıllık aradan sonra 14. stüdyo albümleri "Spirit" çıkmış bulunmakta. İzin verirseniz albüm ve şarkılar hakkında ufak değerlendirmeler yapmak istiyorum.
Öncelikle, sanırım gözümde DM'un bugüne kadarki en sade isimli iki albümünden biri oldu, diğeri "Ultra". Albüm kapaklarını genelde severim, Spirit bu konuda bir kez daha beni yanıltmadı. Çıkan ilk single "Where's the Revolution" ve kapakla beraber müzik sözleri bakımından 80'lerdeki politik DM tarzına dönecekler diye düşünmüştüm.
Albümü 3 kez baştan aşağı dinledim. Sözler tam anlamda ikiye ayrılmış durumda. Yarısı dediğim gibi 80'ler DM, diğer yarısı da aşk,ayrılık,cinsellik (ki bunlar da kendi arasında ayrılıyor) üzerine kurulu.
Sanatçılar albümün yanında Deluxe albüm de çıkarırlar. Atıyorum bir albümde 10 şarkı var, deluxede orijinal albümün yanında fazladan birkaç şarkı bulunur. Spirit'in de deluxe versiyonu var. Ancak ilk kez bir DM albümünün deluxe'inde yeni bir şarkı bulunmamaktadır. Albümde bulunan 5 şarkı için birer remix versiyon mevcut. Sonrasında çıkarırlar mı çıkarmazlar mı bilemeyeceğim ama çıkarırlarsa sevinirim :)
Şimdi kısaca şarkılar hakkında düşüncelerimi yazayım. Söz veriyorum, gerçekten kısa tutacağım :D
Going Backwards: 3 kelime:İlk dinleyişte aşk 💗 Resmen bayıldım. Açılış şarkısı olarak harika bir seçim. Uzun zaman sonra DM'un üzerinde en çok uğraştığına inandığım bir şarkı olmuş.
Where's The Revolution: Üzerinde gerçek anlamda uğraştıklarına inandığım diğer şarkı. Exciter albümünden beri diğer şarkılarını birkaç dinlemeden sonra bırakıyordum. Bu şarkı 2-3 dinlemeden sonra iyice sevdiğim bir şarkı oldu. Sizi isyan havalarına sokacağını düşünüyorum.
The Worst Crime: Sözleri Condemnation şarkısını hatırlattı bana. Melodisi de biraz Western havası taşıyan hafif bir parça. Benim için orta düzey bir şarkı oldu. İlk 2 dakikadan sonrasını oldukça beğendim.
Scum: Sözleri tokat gibi yüzünüze çarpıyor. Melodisi de sözleri gibi oldukça sert bir synth şarkı. 1.51'de duyulan yer de ayrı hoşuma gitti. Yalnız, hani bazen şarkıları söylerken sesler megafondan çıkar gibi oluyor ya, keşke bu şarkı için Dave'de bu kullanılmasaydı. Megafonumsu yerler -ki baştan sona öyle- sesi çok bastırmış ve sözleri okumadığım sürece ne dediğini fazla anlayamadım. "Pull the trigger" kısmı favori yerim.
You Move: Evet, geldik ilk 4 şarkıdaki isyancı, bir şeyler anlatmaya çalışan sözlerden sonraki kısma. You Move albümdeki tamamen cinsellik üzerine kurulu tek şarkı. Bu adamların bu tarz şarkıları gerçekten çok başarılı. Sıfır küfürle ne istediğini çok güzel anlatan sözler yazmayı başarıyorlar. Şarkı üstat Martin Gore ve Dave tarafından yazılmış. Amaaa... Yine bir kocaman AMA var benim için. Melodisi "Nine Inch Nails" grubunun "Closer" isimli şarkısına acayip benzettim. İlk kez bir DM şarkısını başka bir şarkıya benzettim. Yine de dinlemesi oldukça zevkli olduğunu söyleyebilirim.
Cover Me: Albümdeki diğer sakin bir şarkı. Bu sefer sözler bakımından Martin ortadan çekilmiş, Dave yeri almış. Melodisi "The Violator" albümündeki şarkılar gibi. The Worst Crime gibi bir yerden sonrasını sevdim. 2.38'den itibaren dinlemesi keyifli oldu benim için. Oradan itibaren "The Violator" müziğini daha çok hissettim. Hatta keşke İlk 2.37'yi atıp sonrasını yani sevdiğim yeri melodi olarak yayınlasalarmış.
Eternal: Burada Martin karşımıza çıkıyor. Bana göre sözleri bir sevgiliye de söylenebilir, korumak istediğiniz herhangi birine de. Albümün en yavaş şarkısı olabilir. Son 24 saniye birazcık coşulan yer. Kesin olarak söyleyebilirim ki: "Alın, götürün bu şarkıyı Allah aşkına!" Albümün açık ara en kötü şarkısı. Ih-ıh, DM hiç yakıştıramadım!
Poison Heart: "The Weeknd, sen misin?" Verdiğim ilk tepki bu oldu. "Earned It" şarkısına benzetttim bunu da. Hatta sözler de The Weenkd'in söyleyeceği tarzdaydı. Fakat yazarımız Dave imiş. Neyse ki melodi benzerliği ilk 1 dk sürdü. Sonrası bildiğimiz DM' a döndü. Nakarattan sonrası resmen gaza getirdi beni. Beğendim mi, kesinlikle :) Dave'in içine The Weeknd'in kaçtığı bir şarkı olmuş diyim :D
So Much Love: Kesinlikle ve kesinlikle bildiğimiz DM müziğini iliklerime kadar hissettim. "Music For The Masses" az biraz da ""Construction Time Again" albümlerinin daha elektronik versiyonu olmuş. Yolda dinlenebilecek şarkılar listenize alabileceğiniz güzel bir şarkı olmuş.
Poorman: Bu şarkıda yeniden gündelik sorunlara geri dönüyoruz. Bu şarkının melodisinde de "The Vialotor" etkisini hissettim. 3.35'ten itibaren de "SOFAD" tarzı hakim. Tabi ki de beğendiğim bir şarkı oldu.
No More (This Is The Last Time): Albümdeki sözler bakımından Dave'in yazmış olduğu son şarkı. Şarkının adını ilk duyduğumda bunun da sözlerinde haksızlıklara karşı bir isyankarlık olacağını düşünmüştüm. Tabi bu düşünceme meşhur "No More!" sözünün sahibi Savaş Doktoru'da etki etmiş olabilir :D Neyse. Şarkı, ayrılık üzerine kurul olsa da sözlerde hafif cinsellik imaları da mevcut. Yine de "You Move" gibi kendini fazla belli etmiyor. Şarkının melodisi bildiğimiz DM farklı geldi bana. Fakat Going Backwards'tan sonraki favori şarkım bu oldu. Resmen aşık oldum 💓 Keşke Eternal'daki dakikaları buraya aktarsalardı. 3.14 saniye bana yetmedi, daha uzun olsun isterdim.
Fail: Geldik final şarkımıza. Kapanışı da açılış gibi insanlık sorunlarına değinerek yapıyoruz. Bir kez daha Martin mikrofonu eline almış vaziyette. Melodi bakımından "Ultra" dönemine benzettim. Ama şarkı içime sinmedi. Bu arada, Martin Bey, ne yapıyorsunuz? Ben şarkıda "fuck" kelimesini gördüm sanırım. Gördüm diyorum, çünkü atlayarak dinlediğim bir şarkıydı."Fuck" nedir? 😦 Diyeceksiniz, bu kelimeyi kullanmayan şarkıcı yok diye. Ben de size şöyle döneyim: Bugüne kadar DM küfürleri "stupid,fool" tarzı şeklindeydi ki o da 1-2 kere olmuştur. 14. albümde bu kelimeyi görmek baya şok etkisi yarattı bende ki hala da etkisinden çıkamadım. Adam resmen finalde şoke etti. Hep derdim "Adamlar ne güzel küfretmeden şarkı yapıyorlar." diye. Gerçi adamın küfrü de "Oh, we're fucked" şeklinde, yani insanlık konusunda sınıftan geçemedik anlamında. Yine de üzdün be Martin.
Azıcık da "deluxe" remixleri hakkında iki kelam edeyim:
Cover Me-Alt Out: Adamlar resmen beni duymuş :D Orijinal versiyonun azıcık düzeltilmiş hali. Güzel ama orijinaldeki 2.38 sonrası daha hoş sanki.
Scum-Frenetic Mix: E bunun "Starboy" olmasına az kalmış hatta olmuş. İlk 2.30 dakika aynı melodi. Yine de güzel.
Poison Heart-Tripped Mix: "Earned It" etkisinden tamamen kurtulmuş bir remix, dinlenebilir.
Fail-Cinematic Cut: "A Broken Frame" ile "Ultra" arası melodisiyle orijinalinden çok daha güzel olmuş.
So Much Love-Machine Mix: Gece kulüplerinde çalınabilecek bir remix ama bana pek hitap etmedi.
SONUÇ: En baştan söyleyeyim: "A Broken Frame" hariç SOFAD'a kadarki albümlerini hep benimsemişimdir. Ultra'dan itibaren sonraki şarkılarının bazılarını beğensem de albümler tam istediğimi vermiyordu. Hele bundan önceki "Delta Machine" "Exciter"dan sonraki en kötü albümleriydi bence. Spirit'ı dinlerken bir kez daha hayal kırıklığına uğratacaklar diye çok korktum. "Going Backwards" ile "Dur Özlemciğim, senin korkularını yenmek için buradayız." dediler ve başardılar. Şu an için grubun en sevdiğim ilk 5 albümü arasına girmiş bulunmakta.
DM Bence sözler ve müzik bakımından eski tarzlarına bir derece dönüş var. 3 tane de (1'i remix olmak üzere) melodilerini benzettiğim şarkı. Normalde Martin'in sesini dinlemeye bayılan ben keşke Martin bu albümde sadece söz yazarı olarak kalsaymış dedim sürekli. Söylediği şarkıları sevmedim.
En sevmediklerim: Eternal, Fail, So Much Love-Machine Mix.
Sevdiklerim: The Worst Crime, Cover Me, So Much Love, Poorman
Favorilerim: Going Backwards, No More, You Move, Where's The Revolution, Scum, Poison Heart
Azıcık eleştirir gibi görünsem de bu sefer gerçekten içime sinen, "Tamam, bu olmuş!" dediğim bir albüm oldu. Gerçi DM hayranları her zamanki gibi pek beğenmemiş, üzüldüm :( Onlara da bir şey söyleyemem. Albüm en kötü ihtimalle (ki en sevdiğim 2. albümleridir) bir "Music Of The Masses" değil ama albüm 80-2000 arası DM yakın olmuş bence. Benim gibi seven biri çıkar umarım.
Kısacası, son dönemlerde şarkı diye dinlediğimiz çöplerden sonra bu albüm ilaç oldu bana. Gerçek elektronik müziğin ne olduğunu bir kez daha bana hatırlattılar. Ellerine, yorumlarına sağlık 💋
Şuraya eklentiyi bırakayım da siz karar verin nasılmış diye. Umarım beğenirsiniz. Ve yazımı okuduğunuz için de teşekkür ederim. 😊
Ufak Not: Şimdi ben işi beceremeyebilirim, olmamışsa bana yardımcı olur musunuz 😅
Jet bir yorum gelsin benden. DM olunca mevzu bahis koşup gelmemek elde değil (okuma listesine bakarken denk geldi :)). Ben de bayılırım bu gruba yaşım itibariyle çıktıkları zaman değil de sonradan keşfetsem de. Çok güzel şarkıları var gerçekten. Bu albümü dinlemedim o yüzden de şarkı yorumlarını tekli olanları okumadım. Dinledikten sonra bakacağım. Genel anlamda da güzel bir yazı olmuş, ben beğendim valla :).
ReplyDeleteDM bir tanedir. Ben de çıktıkları zaman keşfetmiş olmayı çok isterdim ama senin tanışıklığının benimkinden daha erken olduğunu düşünüyorum.
DeleteGünümüzde kendine şarkıcı diyen ama yaptıkları pek de bir şeye bezemeyenlerden sonra bu albüm ilaç gibi geldi. Belki de bu yüzden bu kadar bağrıma bastım.
Umarım zevkle dinleyeceğin bir albüm olur :)
Belle'ciğim ben ilk kez duyuyorum, o yüzden hiç bilgim yok ama bence gayet güzel, ayrıntılı, dolu dolu bilgi vermiş, tanıtmışsın sevenler sanırım çok memnun kalacaktır. :) İyi dinlemeler:)
ReplyDeleteSağ ol, beğenmene sevindim :)
DeleteAa Yeni albümü mü çıkmış hemen bakayım :)
ReplyDeleteNr hayallerle konserine bilet almıştım iptal olmuştu konser, belki gelirler yine. Hahaha,ülke bu durumdayken çok mu hayalperestim ne :)
Somebody, Enjoy the Silance en güzel şarkılarındandır ama en en en çok Damaged People 'ını severim :)
Yok ya, bu sefer gelmeleri çok zor. Turne açıklandı bile ama İst yok maalesef :( Çok isterdim konserlerine gideyim ama nasıl şanssa son iki konser iptal oldu bizde.
DeleteEnjoy the Silence efsanedir ama hala ısınamadığım şarkılarından biri. Somebody kalp ısıta bir şarkı. Birkaç sene sonra bu adamları dinleyemeyecek olmak çok üzücü. 80'lerdeki gibi daha sık görülselerdi keşke.
yeni albümünü duymamıştım hemen dinleyim senin tek tek eleştiri yorumlarına da tekrar bakarım. bu grubuun en iyi albümü "violator". tüm zamanların en iyi albümlerinden yaa :)
ReplyDeleteDaha dün çıktı yani baya yeni şu an için.
DeleteVialator'u sevmeyen olduğunu sanmam. Galiba DM'nin bugüne kadar yaptığı en rahat albüm Vialator'dur. Albümlerinde mutlaka bir şey anlatmaya çalışan grubun şarkı sözleri de baya rahat.
Yine de favorim SOFAD'dır :D DM'nin en tarz olarak en farklı albümü ama başarılıydı. SOFAD sonrası bazı şarkılar sevilse de eskisi gibi olmadı ya :(
ikinci şarkıdayım, çok yumuşak albüm olmuş bu ama iyi tabii, bir violator olması olanaksız olsa da dinlemesi hoş. bi dee, benim de blogda ve face hesabımda müzik yazıları seçkileri, listeleri çok. eh bir müzik sever olman ne güzel bu da mutlu ettii.
ReplyDeleteHiçbir albümü ne Vialator ne SOFAD olabilir. Fakat SOFAD sonrası albümleri için bunu baştan sona dinlerim dediğim bir albüm olmuş bana göre.
DeleteMüzik alanında bana en alakasız türü bile dinlemeye çalışırım ama kendimi bu tarz yazılar yazmaya hala hazır hissedemedim. Bu yazı istisna oldu :D
Filmler ve dizilerle fazla aram olmadığı için arayı müzikle kapatıyorum kısaca :D
benim de kitap müzik film en çok. blogumda da en çok bunlar var. bi her telden müzik listeyi yapayım dur bir ara yine :) bu arada ingilizce bilmeyen türkler bu gruba dipisi mod diyor :) kitap ve müzik yeter bence yaşamak için bir de tabii sütlü tatlılar :)
DeleteDipisi mi çok ayıp 😂 Blogunda yok yok.İşinin hakkını veriyorsun 😉 Ben daha çok çikolatalı tatlılara dalıyorum :D
Delete:) hayatta en sevdiğim iki şey çikolata ve muzdur. sütlü tatıların kakaolusu elbette favori yaa. supangle, şokola, puding, mozaik pasta of of :)
DeleteHele waffle 😋
Deleteseni mimledim bana neeee :)
ReplyDeleteÇok teşekkürler kısa sürede mutlaka yapacağım 😙
DeleteElinize sağlık. Genel anlamda hoş bir yazı olmuş ama ah bir de violator'a vialator demeseniz :)
ReplyDeleteMerhabalar :) Yazıyı beğenmenize sevindim. Bir kez olsa yine neyse 3 kere vialator yazınca "Oh my!" tepkisini kendime de verdim :D Olmaması gereken bir hata olmuş. Hemen düzelttim ve dikkat ettiğiniz için size de teşekkür ederim :)
Delete