1 Gün 3 Kitap


 İster kitap siteleri olsun, ister yayın evlerinin kendi siteleri olsun her gün yeni kitaplar var mı diye bakarım. Dün yani cuma günü bir gün içinde 3 yeni historical kitabın çıkacağı haberini aldım. Görünüşe bakılırsa gökten taş yağacak. Uzun zamandır art arta çıkan historical kitaplar görmediğime hala şoklardayım. O kitaplara gelirsem:



Cesur ve fevri hareketleriyle adeta bir bela mıknatısı olan Juliana Fiori, alışılmış İngiliz hanımefendilerinden farklıdır. Sosyetenin kurallarına göre yaşamaya hiç niyeti yoktur: aklına geleni söyler, insanlar onu onaylayacak diye istemediği şeyler yapacağı durumlara girmez, canını sıkanın suratının ortasına yumruğu indirebilir. Skandallara meyilli tavırları onu Londra’nın en popüler dedikodu malzemesi yapmıştır.

Leighton Dükü Simon Pearson’un ise hayatında en son istediği şey adının skandallara karışmasıdır. Adını ve unvanını lekesiz tutmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olan dük, sırlarını açık etmemek için herkesle mesafelidir. Ancak bir akşam katıldığı davetten evine dönmek için bindiği arabasında saklanmış Juliana’yla karşılaştığında, o güne kadar sahip olup koruduğu her şeyi riske etmek pahasına, bu güzel kadına adab-ı muaşeretle ilgili bir ders vermeye karar verir.



Şu an için konusu yazmıyor, yüklendiği an buraya da ekleyeceğim. Yalnız o ne çirkin kapak öyle! Bu yazarı bekleyen çok kişi var,keşke daha düzenli yapsalarmış.


Hugh bu kadının can sıkıcı şekilde ukala olduğunu düşünüyordu...
Hugh Prentice hazırcevap kadınlara karşı asla sabırlı değildi ve eğer Leydi Sarah Pleinsworth utangaç ya da mahcup kelimelerinden haberdarsa bile onları çoktan lugatından çıkarmıştı. Pervasız bir düello matematik dehası olan Hugh’u sakat bir bacağa mahkûm etmişti ve şimdi Sarah gibi bir kadınla evlenmeyi hayal etmesi şöyle dursun, ona kur bile yapamazdı.
Sarah bu adamın delinin teki olduğunu düşünüyordu…
Hugh’un yaptığı düello neredeyse Sarah’ın tüm ailesini mahvedeceği için onu asla affedemezdi ama Sarah’ın asıl tahammül edemediği onun kişiliğiydi. Ancak bu ikili bir haftayı yan yana geçirmek zorunda kaldıklarında, ilk izlenimlerin o kadar da güvenilir olmadığını keşfedeceklerdi.
Sonra ilk öpücük ikincisine, üçüncüsüne ve dördüncüsüne yol açarken, matematik dehası lord hesabını şaşıracak ve her zaman hazırcevap olan leydi belki de ilk defa kendini nutku tutulmuş halde bulacaktı.


--------------------------------------------------------

 Normalde bu kitapları görünce havalara uçmam bekleniyor ama yapmayacağım :D Her ne kadar "En Güzel Rüya" kitabını beğensem de -ki o kitapta okuyucunun hala aptal yerine konduğuna inanırım- Sarah'ın yazdıklarını sevmiyorum ben. "Rules of Scoundrels" serisi benim için vasatın altıydı. Monica da kalemine ısınamadığım biri. 

 Julia'ya gelince, kitabı alacak mıyım, kesinlikle hayır. 2 sene kadar önce İngilizce'sini almıştım. Bu zamana kadar okumamak da benim ayıbım :D


------------------------------------------------------

 Normalde Nemesis, Epsilon ile beraber en düzensiz kitap çıkaran yayın evidir fakat Sarah bunun tek istisnası olmalı. Şu ana kadar 2 seri+ 1 bağımsız kitabı çıkardılar. Kaldı son serinin 3 kitabı. Gayet güzel bir şey. 

 Monica'da "Higland Guard"a devam etmek yerine "Campbell" serisinden başlamayı seçmişler. Önceden de yazdığım gibi yazarı seven çok kişi olduğu için başka yayın evine vereceklerini sanmam. Sarah'a gösterdikleri özeni buna da gösterirlerse çok şahane olur. Yalnız bu seriden başlaması hem iyi hem kötü diyebilirim. Kötü yanı: Higland Guard serisi unutulabilir, tabi önceki kitaplarda yeniden basım yaparlar mı, onu da ilerisi gösterecek. İyi yanı Campbell taze bir başlangıç olmuş bence.

 Facebook'ta biri Nemesis'e "Darısı Maya Banks ve Pamela Clare'nin başına." diye yazmıştı. Açıkçası Tracy Anne Warren'i de katarsam bu 3'ü Nemesis'e gelse işte o zaman benim için bir bayram havası olur :D

 Julia için ilk cümlem: "Smythe-Smith Quartet'e devam etmesi memnun etti." oldu. Çok mutluyum diyemiyorum, şahsen "Bevelstoke" daha bir sevdiğimdir. Yine de araya Bevelstoke girse iyice tuhaf olurdu. Umarım bu seriden sonra sıra ona gelir. 

 Ama bir günde 3 historical haberi mutlu etti mi, hem de nasıl <3 Darısı böyle geçen günlere inşallah. Hele de sevdiklerimden gelse iyice tadından yenmez.

Comments

  1. Tarihi kitapları, dönem anlatılarını, bir kesimi anlatan çalışmaları severim.
    Fırsatım olursa hepsini de okumak isterim. Teşekkürler :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Romantik ağırlıklı kitaplarda historicalleri daha çok seviyorum. Romantizm daha naif ve gerçekçi geliyor. Bir gün o fırsat elinize geçer umarım 😊

      Delete
  2. Enerjiniz yazının içinde öyle geçiyor ki bize,insanın yüzünde ufak bir tebessüm oluşuyor :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Siz böyle yazınca daha da mutlu oldum,yazmaya iyice şevklendim 😍

      Delete
  3. Prensesli, düklü kitapları okumayalı o kadar uzun yıllar oldu ki, gençken yani lisedeyken okumuştum birkaç tane. Çok teşekkürler ne güzel tanıtmışsın yine.
    Sevgiler:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. En son en düzgün olanı İntikam Maskesi kitabıydı. Sarah hariç diğer yazarları öneririm 😊

      Delete
  4. 6 sene sonra -evet saydım :D- bugünü de gördüm :D Darısı diğer güzel türlerin başına 😊

    ReplyDelete
  5. Bir günde 3 kitap yazınca bir günde üç kitap okuduğunu sanmıştım :-) Artık tarihi aşk romanları çıkmıyor diye şikayet ederken üç kitabın birden çıkması güzel olmuş. Tabii bu isimler arasında benim ilgimi çeken kişi Julia. Cennet Gibi'yi sevmiştim. Hatta yazardan okuduğum ilk kitaptı. Bu kitabının konusu da ilgimi çekti. Okumak için sabırsızlanıyorum.

    iskoç Savaşçı'nın kapağı çok itici olmuş :-(

    ReplyDelete
    Replies
    1. Öyle bir çılgınlık yapmıştım. Sonrasında başım baya ağırmıştı 😅 Sanırım Julia'nın bu kitabını baya sonra okuyacağım. Elimde bulunan diğerleri daha ilgimi çekiyor.

      Delete
  6. Ay sakamisin :)masallah sana o zaman.Bayiliyorum okuyan genclere 💕😊

    ReplyDelete
  7. ooo dükler şatolar sevilmez miiii :)

    ReplyDelete
  8. Ben eskiden çok okurdum bu tarz kitaplar. Philippa Gregory'i çok severdim mesela. Boleyn serisini okumuştum. Artık 8.henry'nin sülalesini ezberlemiştim :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sayfa sayısı korkuttuğundan yazara yaklaşmaya cesaret edemedim bir türlü :D

      Delete

Post a Comment