Sanırım kısmet bugüneymiş. Blogla ilgili girmek istediğim bazı yazılar vardı. En başı da Doctor Who çekiyordu. Doctor Who, CNBCE'de yayınlandığı ilk günden beri takip ettiğim bir dizi. Başlarda vakit geçirmek için izlediğim diziden bağımlısı olduğum diziye dönüştü. Geçen sene klasik serinin çoğunu izlemiş biri olarak çoğu şey daha da kafamda oturdu. Örneğin favori Doktor'um / yol arkadaşım , sevdiğim bölümler, beğendiğim senaristler vb. Blogta bunlarla ilgili yazılar yazmayı düşünüyorum. Umarım buna vakit ayırmamazlık yapmam.
İlk olarak 10. sezon bölümlerini değerlendirmekle başlamak istedim. Aslında her bölüm için ayrı bir yazı yazmak istedim ama okul yüzünden imkan olmadı. Ben de şu ana kadar çıkan bölümleri kısaca değerlendireyim dedim.
Bölümleri yayınlandığı hafta içinde izlemişim gibi yorumlayacağım. Hazırsanız başlayalım:
10.1 The Pilot
Bildiğiniz gibi 10. sezon yeni yol arkadaşlarıyla devam edecek. Biri en son The Return of Doctor Mysterio'da gördüğümüz Nardole, diğeri de sezon fragmanında gördüğümüz patates kızartması servisi yapan ve fazla soru soran Bill Potts.
İlk bölüm olarak ortalamanın üstü bir bölümdü. Bill'in gelişinin güzel işlendiğini düşünüyorum. Yalnız sanki Rose gibi fazla duygusal bir yapısı var kendisinin.
Yalan söylemeyeceğim, açıkçası yol arkadaşı olarak Nardole daha bir ilgimi çekti. The Return of Doctor Mysterio bölümünde yaptıklarıyla oldukça beğenimi kazanmıştı. Bu bölüm de korkak yapısına rağmen Doktor'a yardımcı olmaya çalışması takdirimi kazandı. İleride daha iyisini bekliyorum kendisinden.
Yalnız Heather'ın dönüştüğü şey size bir düşmanı hatırlattı mı?
Bu Heather
Bu da The Waters of Mars bölümündeki canavar. Ki bu bölümü de hiç sevmem -_-
Ulan Moffat, yine yapacağını yaptın, yine (ç)alıntılık yapmışsın!
Bölüm Bill'in hafızasını silmeye çalışmasına kadar güzel gidiyordu. Sonra modern DW'nun her zamanki gereksiz duygusallığını koyarak bölümün güzelliğini düşürdü.
The Return of Doctor Mysterio'da, modern seri içinde ilk kez Doktor'u tam iş üstünde gördüm. Ne birilerine gösteriş yapıyordu, ne de dikkati dağılıp durdu. Allah aşkına bu tutumu devam ettirin. Doctor'u Doctor olarak izleyeyim şu modern seri içinde.
Puanım: 7/10
10.2 Smile
Kimine göre iyi kimine göre oldukça basit bir bölümdü. Ben iyi demeyi tercih ederim. İlk 30 dakikası bana Klasik DW bölümlerini hatırlattı. Ki Klasik Seri'yi acayip seven biri olarak oraları keyifle izledim. Son 15 dakika bildiğimiz DW kısmıydı. Nardole'u az görmek üzdü.
Emoji Botlar DW evrenindeki favori türlerimden biri oldu.
Burada baya gülmüştüm :D Çok tatlısın be 💖
Şu herif bölümün uyuzuydu resmen. Keşke Emojibotlar şu salağı yok etseydi -_-
Puanım: 7/10
10.3 Thin Ice
Konu olarak fazlasıyla The Beast Below'u ( 5. sezon/2. bölüm) andırıyordu. Yalnız bunda verilen mesajlar oldukça güzeldi. Hele Doktor'un Sutcliffe'e (yani kötü adamımıza) verdiği sözlü ve fiziksel ayar 10 numaraydı.
Bill'in Doktor'a "Çocuğu kurtar" temalı isyanına da kızmadım. Sonuçta kendisi bir insan ve böyle şeyler görmemiş. Fakat Doktor'un nedenlerini açıklarken kendinden emin halini de çok beğendim. İşte görmek istediğim hareketler! Clara döneminde de buna benzer şeyler gördük ve Doktor ona karşı baya ezik duruyordu. Ayrıca oyalanmadan sorunları çözmeye çalışmaya devam ettirmesi şahane *-*
Son dakikalarda görünen Nardole'u da yerim. Doktor, şu çocuğu bu kadar görmezden gelme lütfen. Bak nasıl da savundu seni! Yok yok, bu Nardole'da baya iş olacak bariz belli *-*
Puanım: 6/10
10.4 Knock Knock
DW sonraki bölüm fragmanlarında birini fazla korkutucu veya gösterişli gösteriyorsa bilin ki o bölüm berbat. Bu konuda yanıltmaması şaşırtmadı :D
Bill bu bölüm uyuz etti beni. Ne o sürekli Doktor'u kovmaya çalışmak. Arkadaşlarının yanında rezil olmamak için yaptıkların hoş değildi. Arkadaşları daha iyi davrandı Doctor'a.
The Landlord'u oynayan amca David Suchet fazla iyiydi bölümde. Zaten kendisi İngiltere'de fazla saygı gören bir oyuncuymuş. Peter'la olan sahneleri oldukça güzeldi. Yalnız bu sezonda Pearl Mackie yani Bill hariç herkes oyunculuk olarak döktürüyor. Pearl'e ilgili yorumumu sonraki yazıda gireceğim.
Eliza denen kadının gerçeğini öğrendiğimizde The Landlord'un gözlerinin yaşarması, Eliza ile gidişi üzdü yalnız. Normalde beni hüngür hüngür ağlatırdı şu sahne fakat modern seri DW'da bölümlerin %95'inin sonucu bunun gibi bağlandığı için "Üfff gene mi abartı ağlak sahne!" dedim. Sahneden tiksinebilirdim fakat oyunculuklar iyi olduğu için karakterlere üzüldüm sadece.
Mutlaka bilgisayarlar da işin içindedir fakat fazlasıyla başarılı bir çalışma olmuş.
Son sahnede Doktor'a da acayip kızdım. Nardole'un kasadan ayrılmasını isterken sergilediği kaba davranışlar delirtti beni. Böyle tavırları zamanında 4. Doctor'dan K9 çok çekmişti. Bunları şöyle güzel karakterlere yapmayın.
Puanım: 1/10
Abart,ağlak sahne lafın güldürdü beni :))
ReplyDeleteÖnceden baş senarist olan Russel sağ olsun böyle sahneleri çok görüyoruz dizide. Umarım sonraki sezon eski tarza döner ☺
Delete