Parıltılı Yaşamlar, Görkemli Balolar ve
Evlilik Bahsinde Tutkunun Esiri Olan Genç Âşıklar
Trent Kontu Maximillian Wells gözlerine inanamaz. Tam karşısında güzel, erişilmez Pandora Effington durmaktadır. Sosyetenin, adı skandallara en çok karışmış güzeli. Max bu ateşli ve zengin kadının kendisine son derece uygun bir eş olacağını düşünür ancak beklenmedik bir teklifle karşılaşır. Karşı konulmaz Pandora’yla evlenmek istiyorsa genç kızın istediği oyunu oynamak zorundadır. Ve Max’in bu oyunu kaybetmeye hiç niyeti yoktur.
Yedi görkemli balo sezonundan sonra Pandora artık evlenme zamanının geldiğinin farkındadır. Fakat Londra’nın seçkin bekârları onu etkilemeyi başaramamıştır. Genç kadın gerçek bir kahramanın özlemini duymaktadır; onun aşkını kazanmak için gücünü kullanmaktan çekinmeyen bir erkek. Maximillian’ın tek bir dokunuşu Pandora’nın kalbini titretmeye yetmiş ve her anını onunla geçirmek istemesine neden olmuştur. Peki Max aşkını kanıtlamak için her şeyi tehlikeye atmaya hazır mıdır?
*************
Max hariç her karakterin iç dünyası iğrenç düşüncelerle dolu. Hepsinde acayip bir iticilik mevcut. Hele o Pandora denen karaktersiz tam bir şırfıntı! Adamın hiç suçu yok "Sen hayvansın, ahlaksızsın." gibi kaba söylemlerde bulunmalar, anne baba kavramı nedir hiç bilmemek, her şeyi kendisinin bilmesi, başkasının düşüncelerinin hiç mi hiç önemli olmaması... Bunları geçtim; baş karaktere "Keşke bana tecavüz etseydin." diyecek kadar iğrenç, Max'in en yakın arkadaşı kendisine çekim hissetmiyor diye büyük hayal kırıklığına uğrayacak kadar leş biri. Kısaca kadın bildiğiniz ruh hastası!
Max'ın en yakın arkadaşı da ayrı alem. Dost görünümlü ikiyüzlü insan parçası!
Ayrıca konuya bodoslama dalınmasını da hiç sevmedim. Öncesinde giriş bölümü olması lazım. Bu hemen gelişmeden başlamış. Keşke bu kitap kadının yazarlık tarihinin sonu olsaymış da dünya bu yazarı bir daha okumasaymış.
Konuyla alakasız olacak ama Sarah Maclean'ın kadın karakterleri yazmasında kimin etkili olduğu belli oldu. Onun kadın karakterleri özgür ve aykırı olarak tanıtılıyor ama aykırılığın cılkını fazlasıyla çıkarıyorlar. İşte aynı durum Pandora denen haysiyetsiz için de geçerli.
Ben bu kadını 6 sene önce okuyup beğenmemiştim ve başka kitabını okumamıştım. Keşke bu tutumu sürdürmeye devam etseydim. Historical açısından böyle aptal yazarlara kaldığımıza inanamıyorum. Çok sağ olun yayın evleri. Elinizde historicalde kaliteli yazarlar olmasına rağmen bu biçimsizi neden bünyenize aldınız hala anlamış değilim. AFERİN SİZE, BÖYLE DEVAM EDİN!
Cidden okuduğum en iğrenç historicallerden biri oldu.
Puanım: 1/10
Tarihi bir roman değil anladığım kadarıyla ucuz beyaz dizi filan gibi bir şey olmuş hatta ondan da kötü yani Beyaz Dizi'lerde bu anlattığın kadar iğrenç karakterler olmazdı, gençken benim de okumuşluğum var o ucuz dizileri:)))neyse çabucak bıkmıştım ve bir daha hiç almadım:)
ReplyDeleteEline sağlık...:)
Hem de ne feci bir kitap 😤
Deleteokumayız tımams :) son yazıma bi bakasııın :)
ReplyDeletearada kötü kitaplar da okuyabiliyoz tabiiii yaa oluyoo :)
ReplyDeleteSon aylarda sürekli bana uğruyor okuyup da beğenmediğim kitaplar :(
Deletedeeptone blogger sayfasında gördüm bloğunu :) takipteyim
ReplyDeleteHemen geldim :)
DeleteBazı kitapların ismine bakıp okumaya başlıyorum. Hiç alaka kuramıyorum. Umduğum gibi çıkmıyor.
ReplyDeleteAğırlığı romantizm olan kitaplarda sıkça karşılaşılan bir durum maalesef.
DeleteRomantik kitaplar okumuyorum fakat bilimsel kitaplarda bile oluyor.
DeleteO zaman diğerlerinde ben denk gelmemişim :D Şu ana kadar İthaki'nin bilim kurgu kitaplarından 2-3 tanesini okudum fakat isimler orijinali ile aynıydı.
DeleteKitap yorumlarını özlemişim. İyi ki döndün :-)
ReplyDeleteŞimdilik 1000kitap'ta yaptığım yorumları buraya yüklüyorum, umarım yeni yorumlar da gelecek :)
Delete