Yaptıklarım ve Gözlemlerim

 Bu yazıyı Çok Uzun Bir Aradan Sonra 'nın hemen ardından yazacaktım fakat yazıyı toparlamam şimdiyi buldu. 7 aydır burada olmayınca kısaca neler yaptığımı ve bazı gözlemlerimi paylaşmak istedim.

Yaptıklarım:

 2 sene sonra TOEFL sınavlarına gireceğim, ne kadar erken o kadar iyi diyerek ağustos ortasında İngilizce kursuna gitmeye başladım. Verdikleri eğitimden ve ortamından oldukça memnunum. Çalışmalarım şimdilik kendimi geliştirmeye yönelik. Tahmini 2019'da asıl hazırlıklara başlarım.

 Bu yaz kısmet olursa SPK (Sermaye Piyasası Kurumu) sınavlarına da girmek istiyorum. Ama okuldan ayrı olarak çalışmalara başlamadım :D En azından ilk girişimde ne soruyorlar onu görmek istiyorum.

 Yaz tatili hedefim elimdeki kitapları bitirmekti ve onu da başaramadım :D Kitapları ilk aldığımda okumak için oldukça istekliydim fakat ağustostan itibaren elimdekilere karşı bir isteksizlik oluştu. Sizde de oldu mu daha önce?

 Okulumun ilk dönemi yine bizim bölümü haşat etti. Yine pazartesi ve salı gününe der koymuşlar ama program şöyle:

 Pazartesi: Aralıksız sabah 8-akşam 3. İşin içine bir de alttan aldığım ders eklenince benim çıkış saatim akşam 6 oluyordu.

 Salı: Aralıksız sabah 8-akşam 5 şeklindeydi :D 

 Normalde bu programın beni delirtmesi lazımdı fakat en başarılı olduğum dönem bu zamana denk geldi :D

 Şimdiki dönemde 5 dersimiz var ve ilk 3 güne yaymışlar. Ben geçen dönemin gazıyla şartlı geçtiğim 2 dersi daha aldım. Ve sağ olsunlar bizim bölüme yine üstten ders açmamışlar. Daha doğrusu bizim bölümün %30 İngilizce okuyanlarına açıyorlar, biz %100 İngilizce okuyanlara açmıyorlar. Yoksa normalde üstten ders alacaktım. Daha çok absürdlükler var ama anlatmayacağım, iyice uzayacak  Cidden bizim okul program yapmayı bilmiyor :D

 Gözlemlediklerim

 Bu kısımda sadece kitaplar üzerinden konuşacağım. Sizi bilmiyorum ama kitaplar açısından 2017 benim için en kötü yıldı. En son kitap aldığım zaman Kadıköy Kitap Fuarı'na ait. İlgimi çekecek yeni kitaplar çıkmadı diye bu sene TÜYAP'a gitmedim. Ve bakınız yeni çıkanlardan hala ilgimi çeken bir kitap yok.

 Böylece kitap yorumlarımda azalmalar meydana geldi ve biraz bu yüzden de blogtan uzaklaştım.

 2017 historical kitaplar bakımından en kötü yıldı. Bütün yayın evlerini toplasak toplam 10 historical vardır yoktur. Aralarında bir Nemesis o bakımdan şaşırtıcı bir şekilde iyiydi. Maalesef Nemesis'in çıkardığı yazarlar da benim sevdiklerimden değil. Eminim bu sene historical kitap sayısı iyice azalacak. Bu sene Nemesis'i saymazsam toplam anca 2 tane çıkarsa çıkar. He, Nemesis'in ne yapacağı da meçhul. İlgi alanları kaydı çünkü.

 2017 bestseller satan yayın evleri de hayal kırıklığıydı. Bu cümlemde kalite kokan yayın evlerini ve Wattpad ağırlıklı yayın evlerini saymıyorum. Çünkü kaliteli olanda yorum yapmak haddim değil, Wattpad ise bildiğimiz gibi, kitaplar karışık çıksa da pek sorun olmuyor. Özellikle 3 tanesi için "Ne oluyoruz?" tepkisi verdim ve vermeye de devam ediyorum. Geriden doğru sayarsam:  

3. Yabancı Yayınları: Birçok bestseller kitap satan yayın evine göre iyi durumda ama bazı şeyleri gözüme batmaya başladı.

 Yayın evi en başta young adult ve new adult türünde kitaplar basmak için kurulmuştu fakat geçen sene bu çizgilerinden biraz kaydılar. Örneğin 2 tane historical kitap sundular. Yalan söylemeyim, Hırsız ve Güzel gerçekten kaliteli bir historicaldi fakat çevirisini beğenmedim. Çıkardıkları diğer serilerle bir tutmuşlar çeviriyi. Haliyle okuyucuyu biraz afallattığı doğrudur.

 Çıkan türler ve yeni yazarlar arttıkça önceki serilerin yeni kitapları arasındaki çıkış süreleri artmaya başladı. Birkaç serinin devamını bekleyen çok kişi var. Şu an aklımda "Hava Uyanıyor" serisi kaldı. Sloganları "Hiçbir türe yabancı kalmayız." olsa da keşke kalsalarmış.

2. Epsilon: Bir kuruluş bile isteye kendini nasıl batırır diye seminer yapılsa verilecek en güzel örnek kendisi olur. Bakalım ne yapmışlar:

 2017'de soru-cevap yaptılar. Beklediğiniz yazarlar kesin çıkacak dediler. Sonuç? Sadece Julia Quinn'le yetindik. Diğer çıkanlar ise bizde yeni ve yurt dışında adı sanı duyulmamış yazarlardı. Bir de dalga geçer gibi bütün kitaplara seri ortasından veya sonundan başlamışlar.

 Tamam bir ara Wattpad diye bir çılgınlık ortaya çıktı ama herhalde ipin ucunu en çok kendileri kaçırdı. Toplamda 50 ve üstü Wattpad çıkardılar. Ve bir o kadarda da 6-14 yaş arası için basılan kitap çıkardılar.

 Bu seneki Instagram paylaşımlarından anladığım kadarıyla şimdi bize yaptıklarını Wattpad okuyucularına yapmaya başlamışlar. Yani onların sorularını cevaplamıyorlar. Şunu da söylemeliyim ki Wattpad okuyucuları sorularıyla Epsilon'u biz historical okuyucularından çok sıkıştırıyorlar. Bir bilgi almak için bizden daha ısrarcı oldukları kesin. 

 Kendilerinden bu sene historical beklemiyorum, ha çıkarırlarsa yine bilinmeyen bir yazarı çıkarırlar. Şimdiki izledikleri yolla kafalarını taşlara vurduklarına eminim.

1. Pegasus: Yayın evlerinin bugünkü hale gelmesindeki en büyük sebep. Sayelerinde artık yayın evleri arasında bizleri olumsuz etkileyen rekabetler oluştu. Bu durum fiyatları da etkiledi. Ama bu yayın evindeki artışlar bambaşka. Elinde bulundurdukları bir yazarın yeni kitabını çıkarıyorlarsa artık 50 tl'den başlatıyorlar. Ve o yazarın çıkan her kitabında artış devam ediyor.

 Geçen CNR'da "Sevilen yazarların yeni kitapları için 8 ay kadar bekletme süremiz var." diyorlardı. O zaman neden 1 senedir yeni bir Brenda Joyce veya Elizabeth Hoyt göremiyorum acaba? Hoş bu sene de göreceğimi hiç sanmıyorum. Ama iyi de oluyor, para vermekten kurtuldum.

 Son zamanlardaki kitap politikası da tuhaflaştı. Türkiye genelinde 100 kişinin okuyup okumayacağı kitaplar çıkarmalar - bunların bazılarında yok artık dediğim fiyatlar- , sevilen young adultlarda arşa çıkan fiyatlar... Artık Pegasus'u bir yayın evi olarak görmüyorum Tamamen ticari bir şirket olmuş. 

 Şu yazıyı kısaca toparlarsam: Sosyal hayat ve dersler bakımından iyi sayılabilecek bir yıl, kitaplar bakımından kötü bir yıl geçirdim. Kitap açısından o olumsuzluk devam edecek görünüyor.