Mart ayı içinde Maiden Lane serisinin bizde henüz çevirisi yapılmamış 4 kitabını bitirdim. Madem 15 kitaptan (12 tanesi roman, 3 tanesi novella) 9'unu bitirdim, bugüne kadar yaptığım yorumları toparlamaya başlamak en doğrusu. Ben 3. kitaptan itibaren bloga yorumlar girmişim ama Vikitap'ta ilk 2 kitabın yorumu mevcuttu. Orada yazdıklarımı biraz kırparak buraya aktarıyorum.
Arzularıyla hareket eden bir adam... Şehveti ve tutkusuyla tanınan Lazarus Huntington, namıdiğer Lord Caire, Londra'nın ünlü kenar mahallelerinden biri olan St. Giles'ta bir katili aramaktadır.
Geçmişte işlediği günahlarla savaşan bir kadın... St. Giles'ı avcunun içi gibi bilen Dul Temperance Dews da hayatını ailesinin kurduğu kimsesizler yurdundaki çocuklara bakarak geçirmiştir. Ama şimdi yurdun geleceği tehlikededir. İkisinin de reddedemeyeceği bir anlaşma… Caire basit bir teklif sunar: St. Giles sokaklarında yapacağı araştırmaya yardım etmesi karşılığında Temperance'ı, yurda bağışçı bulması için Londra sosyetesine takdim edecektir. Fakat Temperance göründüğü kadar masum değildir ve çok geçmeden ikisini de mahvedebilecek bir tutkunun esiri olurlar.
"İnce düşünülmüş ayrıntılar, ilgi uyandıran karakterler yaratmak konusunda eşine az rastlanır bir edebî yetenek ve güçlü duygu patlamaları yaratacak bir üslupla Hoyt, aşk ve tehlike unsurlarını bir araya getirmiş."
-John Charles-
*****************
Elizabeth'i çok sevmeme rağmen kitaplarında eksik olan bazı şeyler vardı bu kitapta ise bu eksiklikler tamamen kapatılmış bir şekilde karşımıza çıkıyor. Örneğin baş karakterlerin yan karakterlerle -yani sonraki kitabın baş rolü olacak kişilerle- olan ilişkisi nedense biraz havada kalırdı ama burada bu sorunu görmedim ben.
Hoyt'un kitaplarında aşkı hissedersiniz ancak bu kitaptaki aşkı ayrı hissettim. Sanırım bunun sebebi baş karakterlerin analizinin tam anlamıyla yapılmış olmasından kaynaklanıyor.
Temperance ve Lazaruz, onları nasıl anlatsam ki... Anlatmaya kalksam hem kelimelerim yetmez hem de baya spoiler veririm. Ama şunu söyleyebilirim yazarımız karakterlerimize çok ilginç isimler bulmuş. En iyisi siz okuyun ona göre karakter analizini yapın.
Lazaruz karakterinin dış görüntüsü baya baya ilginç geldi. İlk kez saçları beyaz olan bir karakter okudum ve karakterimiz albino değil sadece saçları öyle. Aynı zamanda ilk kez beyaz tenli bir baş erkek karakter okudum. Bu iki değişik özelliğe bayıldım. Cidden gına geldi artık esmer tenli erkeklerden sanki dünyadaki bütün erkekler yanık tenli.
Ayrıca bazı karakterler birazcık tanıtılarak sonraki kitaplarının gelmesi için can atacak duruma gelebilirsiniz ki ben şu an o durumdayım.
Puanım: 8/10
Hahaha, beyaz dizilerde de erkekler esmer olurlardı hep. Bir de çelik grisi gözler :D
ReplyDeleteHistoricalde bu tarz erkekler hala mevcut 😀 Nasıl olmuşsa bu istisna oldu 😂
Delete"Cidden gına geldi artık esmer tenli erkeklerden sanki dünyadaki bütün erkekler yanık tenli."😂😂😂 ayy dimi ama yanık seviyor bunlar sanırım😂😂
ReplyDeleteBen bunu okudum diye biliyom ama o kadar gerisi yok 😅
Aşk romanlarında istisnasız yanık tenli erkeklerden geçilmiyor 😂
DeleteYazarın diğer serisini okudum. Bu seriyi aldım ama henüz başlayamadım.
ReplyDeleteBundan önce 2 serisi daha vardı. Ya Çirkinin Aşığı ile başlayan seri ya da Günahkar Aşık olanı kastediyorsunuz. O serileri de oldukça severim ama en iyi iş Maiden Lane'de çıkarmış bence 😍
Deletemaşallah hoyt fan olmuşsun iyiceee seeen :)
ReplyDeleteZamanla kendine hayran bıraktı :D
Delete