Herkese merhabalar. Sonunda boş zamanım var diyebileceğim bir döneme girmiş bulunuyorum. Bu sene mezun oldum. Stajımı da bitirdim ve ağustos ayımın çoğunu tatilde geçirdim. Tatil de bittiğine göre artık ertelediğim bazı durumlara geri dönme zamanım geldi. Biri de blog yazısı yazmak.
Bu sefer konu olarak farklı bir şey yazacağım: albüm değerlendirmesi yapacağım. Buna da son zamanların ünlü şarkıcılarından biri olan Taylor Swift ile yapmaya karar verdim. Aslında Taylor'un müziklerini fazla sevmem. Şöyle deyim, bana şarkı söylemesi sıkıcı geldiği için bir şarkısını üst üste en fazla 3 kez dinleyebildiğim bir şarkıcı. Fakat günümüzdeki çoğu şarkıcıya göre harika bir kariyeri var, bunu kimse inkar edemez. Ne Lady Gaga gibi "her işin altından kalkabildiğimi göstermek için bunu da yapmalıyım" kompleksinde (yalan yok Gaga yaptığı işlerde başarılı fakat her yerde olması can sıkmaya başladı), ne de çoğu kadın şarkıcı gibi müzik=bir yerlerimi göstermek kafasında biri.
Swift nasıl başarıyor bilmiyorum ama günümüzün en iyi kariyer planlamacısıdır benim gözümde. Neyi nerede yapacağını çok iyi biliyor. Örneğin en sevdiğim albümü Reputation olmasına rağmen albüm kendi kişiliğini yansıtmadığı için o dönemi sadece turne ile geçirdi ve oldukça başarılı bir sonuç elde etti. Şimdi ise yeni bir albümle ve kendi istediği şekilde davranacağı dönemine merhaba demiş bulunuyoruz. Albümü genel olarak değerlendirmeden önce yayınlamış olduğu 18 şarkının bana hissettirdiklerini kendi içlerinde kısa ve öz bir şekilde değerlendirmek isterim.
I Forgot That You Existed: Dinleyicilerin büyük bir kısmı açılış şarkısı olarak oldukça zayıf bir parça olduğunu söyledi. Ben buna pek katılmayacağım. Bence müzikal alt yapısıyla albümü en iyi yansıtan şarkılardan biri olmuş. İsmine bakınca daha agresif bir şarkı beklendi sanırım ama orta hızdaki hareketliliği ile dinlemesi keyifli bir müzik ortaya çıkmış.
Cruel Summer: Herkesin sevdiği, benim içinse sınıfta kalan 2 şarkıdan biri. Neden? Çünkü bu müzik tam anlamıyla "1989 dönemi"ne ait bir şarkı. Ve o albüm benim için bugüne kadar yapılmış en sıkıcı albümlerden biriydi. Shake It Off hariç diğer şarkılarını hiçbir zaman sevmedim. Cruel Summer hem sözleri hem müziği ile o döneme geri döndürüyor bizi. 1989'u sevenlerin gözdesi olan bu şarkı benim gözümde var olmadı arkadaşlar.
Lover: Albüme ismini veren bu şarkı Taylor'un en iyi işlerinden biri olabilir. Sesini kullanımı ve karşısındakilere duyguyu geçirmesi oldukça başarılı.Fakat "Dur ben bunu yine dinleyim" isteği uyandırmadı bende. Aslında kendisinin oldukça yavaş şarkıları söylemeye müsait bir sesi var ve şarkıdaki uyumu çok güzel. Fakat 30 yaşındaki birinden çok ergenliğine yeni girmiş birinin sözlerini içermesi şarkıdan biraz soğuttu beni.
The Man: Albümün konsept bakımından en aykırı 2 şarkısından biri. 16 şarkısı romantizm ile alakalı ise diğer ikisi biraz politik, biraz kendi görüş açısını oluşturuyor. Kendisini baya kızdırdıklarını düşünürsek bu şarkının ortaya çıkmasına hepimizin ihtiyacı vardı. Taylor, düşünceleri söylerken kişilere sataşmak yerine şarkılarında bahsetmeyi tercih eder. Şarkılarında "tamamen savunmacı ve ben haklıyım" modunu kullanmak yerine normal bir bireyin yapması gerektiği gibi düşüncelerini anlatması insanlara "Evet, aslında o haklı" dedirtebiliyor. The Man'de de bu yeteneğini iyi bir melodi ile buluşturması albümün sevilen parçalarından biri yapıyor.
The Archer: Tek kelime, üç tekrar: OLMUŞ,OLMUŞ,OLMUŞ!!! Albümün en mükemmel parçası kesinlikle bu şarkı. 80'ler müziğine aşık biri olarak bu şarkı nasıl kalbimi kazanmasın? Ayrıca Taylor'un Lover'dan sonraki en iyi performansını gösterdiği şarkı olduğu bariz belli. Kabul, şarkı fazla yavaş ve beklenen o vuruculuk yok ama Taylor'dan böyle şeyler beklemeyen biri olarak ben çok beğendim şarkıyı. Ben Taylor'un tekdüze söylediği şarkıları daha çok seviyorum. Tekdüze derken fazla değişmeyen melodi anlamında söylüyorum.
I Think He Knows: Bu şarkıdan itibaren Taylor'u yerden yere vurma şenliğime hoş geldiniz. Cidden böyle bir şarkıya ihtiyaç var mıydı? Taylor'un en değişik şarkısı bu olmuş çünkü bence bu şarkıyı hiçbir şeye uymuyor. Ne yeni albümün müzikal yapısına ne de ondan öncekilere. İkinci yarısında söyleyişindeki tempoyu arttırsa da yapabileceği en anlamsız şarkıyı kariyerine sığdırmış oldu.
Miss Americana & Heartbreak Prince: Yine mi 1989 dönemi? Geç geç geç!!! En sevmediğim 2. şarkı da benim için bu oldu. Adından belli sıkıcılığı.
Paper Rings: Taylor'un 30 yaşından 15'ine döndüğü bir parça. Şarkı albüme uymuş olsa da her yönüyle çocuksuluk aktığı için bir daha dinlemeyeceğim dediğim şeylerden biri oldu.
Cornelia Street: Taylor ile ilgili okuduğum şeylerden biri çoğu kişinin sevdiği bir şarkıyı Taylor gün yüzüne çıkarmazmış yani ona klip çekmezmiş. Bu albüm için False God gizli hazine dense de bence gizli hazine Cornelia Street'tir. Burada Reputation dönemi melodilerine benzer bir melodi kullandığı için şarkı kalbimi çaldı. Taylor'un bu sefer hafif şuh ses de kullanması şarkıyı oldukça seksi yapıyor. Albümün en iyi parçalarından biri.
Death By A Thousand Cuts: Welcome to country Taylor. Fark ediyorum ki Taylor'un sesi gerçekten poptan çok country söylemeye uygun bir sesmiş. Bu yüzden albümde sevdiklerimden biri oldu.
London Boy: Bana göre albümün I Knew You Were Trouble'u olmuş bu şarkı. Şarkı bana bolca Red dönemi Taylor'unu hatırlattı. Benim için "eh işte" diyebileceğim bir şarkı olmuş. Kırk yılda bir dinlemek istersem o zaman açarım, onun harici pek dinlemeyi tercih etmem.
Soon You'll Get Better: Müzikal bakımdan country dönemlerine selam çakan Taylor'un en duygusal şarkılarından biri. Annesinin sağlığı için yazdığı şarkı insanları etkilemeyi başarıyor ve dinlendirici sesiyle albümün favorilerinden biri olmayı başarıyor.
False God: En kararsız kaldığım şarkısı olduğunu söylemeliyim. Melodi fena değil, sesini kullanması da iyi. Gelgelelim bu şarkıda çok önemli bir etmen eksik ama ne olduğunu bir türlü bulamadım. Albümün olgunlaşmamış meyvesi olmuş ne yazık ki. Bu şarkıyı daha iyi bir şekilde hazırlayabilirmiş.
You Need Calm Down: Şarkıyı ilk kez albümün çıkışından önceki hafta tesadüfen bir AVM'de dinlemiştim. Şarkıyı duyar duymaz "Lorde'un Royals parçasının hareketli versiyonu bu." dedim. Şarkı bitimine doğru You Need Calm Down'u duyana kadar da Taylor şarkısı olduğunu anlamadım çünkü ortam kalabalıktı. Albümün diğer politik şarkısı olan You Need Calm Down benim oldukça hoşuma giden bir şarkı oldu. Anlayışsızlara karşı hafif alaycı, tatlı sert ritmi ile olmuş bu şarkı.
Afterglow: 1989 tınısına rağmen bu şarkı dinlenmeye değer olmuş. Azıcık 1989'dan biraz da albümün kendisinden melodileri karıştırınca dinlemesi tatlı bir şarkı ortaya çıkmış.
ME!: Kabul edelim bu şarkıyı duyunca hepimizbir "NE??" olduk. Taylor'un albüm içeriği ile insanlara sunduğu ilk şarkı arasında dağlar kadar fark olduğunu hepimiz biliyoruz. Yine de önceki albümlerinde duyduğumuz ilk şarkılar genelde insanı yakalayan, güzel şarkılar oluyordu. Bu seferki dinleyicinin önüne öylesine atılmış, Paper Rings gibi çocuksu bir melodi ve sözler olunca insanlar baya şaşaladı. Albüm çıkana kadar sadece 1 kez dinlemiştim. Yeniden dinleyince "Hakikaten saçma bir şarkı fakat bana göre Cruel Summer ve Miss Americana & Heartbreak Prince'den çok daha iyi" dedirtti. Nakarat kısmı Emeli Sande'nin "Next To Me" şarkısına da benzettiğimi söylemeden edemeyeceğim.
Bu kısım azıcık uzayacak ama belirtmek istediğim bir şey var. Taylor zamanında Bad Blood'u Kendrick Lamar ile söylediği zaman "Taylor, bu senin şarkın olabilir ama kötü söylüyorsun be! Bırak Kendrick baştan sona söylesin." demişliğim vardır. Aynı cümleleri ME! için de söyletti bana. Brandon girdiği an şarkı kendini 180 derece değiştirdi ve dinlemesi zevkli bir şey çıktı. Tabi 5 saniye kadar sonra Taylor yine araya girince şarkı yine eski anlamsızlığına döndü. Kısacası benim için Brandon'lu kısımlar güzel, Taylor'lu kısımlarsa "Oh God 😟"
It's Nice To Have A Friend: Uzun yorum yapmama değmez, albümün en olmamış ve gereksiz diğer bir şarkısı olmuş.
Daylight: Lover'ın konseptinin yanında hafif Reputation müziği soslu Daylight'ten daha iyi bir kapanış parçası düşünemiyorum. İttire kaktıra dinlediğim bir albümün sonda güzel bir melodi ve umut dolu sözlerle kapanışı yapması iyi oldu.
GENEL YORUM: Albümü ikiye ayırmak istiyorum. İlki şarkı söyleme yeteneği. İlk 5 albümünde bu konuda pek riskler almadığını söylemek lazım. Reputation dönemi ilk kez buna cesaret ettiği dönemdi. Lover döneminde ise bu konuda daha risk almış bir vaziyette karşımıza çıkıyor ve genel olarak başarılı olduğunu söylemek lazım.
İkinci kısımsa albümün müzikli kısmı (ne isim vereyim bilemedim) Maalesef ki Taylor bu kısımda vasat bir iş çıkarmış. Dinleyiciler melodiler diğer albümlerinden çok farklı demişlerdi. Bana göre bu hem doğru hem değil. Lover, The Archer, I Think He Knows gibi şarkıları için söylüyorsak bu doğru. Fakat melodilerin çoğu eski albümlerine selam çakıyor. Özellikle de 1989 albümüne koysaymış sırıtmayacak birçok şarkısı mevcut.
Kısacası bazen iyinin üstüne iyiyi dinlerken bir anda kötünün üstüne kötüyü dinlediğim, sonrasında yine eski döngüsüne geri dönen bir albüm dinlemiş oldum. Albümden en büyük korkum ikinci 1989 faciası yaşamaktı, yani yine sıkıcı mı sıkıcı bir Taylor albümü dinlemekti. 1989'a ait parçalar olmasına rağmen çok şükür birkaç tane sağlam şarkı sayesinde felaketin köşesinden dönmüş.
Albümü dinlediyseniz sizin de görüşlerinizi almak isterim. Belki benim fark etmediklerimi siz görmüşsünüzdür. Sıralamamı yaparak bu yazımı bitiriyorum.
En İyi: The Archer, Soon You'll Get Better, Daylight
İyi: I Forgot That You Existed, Lover, The Man, Cornelia Street, Death By A Thousand Cuts, You Need Calm Down, Afterglow
Orta: London Boy, False God, ME!
Kötü: Cruel Summer, I Think He Knows, Miss Americana & Heartbreak Prince, Paper Rings, It's Nice To Have A Friend
Taylor Swift dinlemem ama seni severim ve gelmene çok sevindim :). Ben de bayadır uzak kaldım istemeden ama yine yeniden evimdeyim :). Ne güzel ki bu aralar bloglarda bir hareketlenmeler var :). Daha sık görüşmek dileğiyle <3.
ReplyDeleteBen de daha çok aklıma eserse arada dinliyorum. Reputation sessizliği sonrası dinleyiciler sıradaki albümü merak edince kendimce bir şeyler karaladım işte. Umuyorum ki aramıza çabucak dönersin ve ben de eski hızıma kavuşurum 😍
DeletePaylaşımınız için teşekkürler. Bundan sonraki iş hayatınızda başarılar dilerim :)))
ReplyDeleteÇok teşekkürler 😊
Deletewow bu kadar detaylı inceleme hiç okumamıştım ben genelde albümler çıkınca seri dinlerim hoşuma gidenleri not alırım bir daha da çok çok sevmemişsem şarkıyı dönemm :P :) ama eline sağlık harika bir yazı olmuş
ReplyDeleteÇok teşekkürler. Ekşi sözlükteki detaylı incelemeler beni buna itti diyebilirim 😀
DeleteNe tesadüf.. Dün bir youtuberın favoriler videosunda bahsetmesinin ardından "aa bir dinleyeyim" demiş ve listeme eklemiştim. Şimdi senin bu kapsamlı incelemeni görmek beni hem çok şaşırttı, hem de çok sevindirdi :D Ne güzel yorumlamışsın, hem genel olarak hem de şarkı şarkı, çok hoşuma gitti. Taylor dinlerim ama öyle çok değil. Her albümünden belli şarkılar dinlerim ara sıra. Eskileri daha çok seviyorum ama Ours, Mean, Red, Haunted, Sparks Fly en sevdiklerim... Style ve Out of the Woods var tabii bir de... Delicate de çok hoşuma gidiyor... Yeni albümün çıktığını görmüştüm ama nedense hiç merak etmemiş ve dinlemeyi düşünmemiştim nedense. Oysa dediğim gibi her albümünden benim hoşuma giden birkaç şarkı çıkıyor. İncelemen doğrultusunda, yorumlarını göz önüne alarak dinleyeceğim albümü. Çok teşekkürler!
ReplyDeleteBen de Enchanted şarkısını severim eskilerden. Doğruya doğru, eski albümlerindeki şarkılar daha güzeldi. Sanırım müzisyen olarak daha ciddiye alınmak istediği için bu türü bıtakıp pop yapmayı tercih etti. Bir yandan da iyi oldu diyorum çünkü düzgün müzik yapanların son temsilcilerinden biri kendisi. Umarım hoşuna gidebilecek şarkılar bulursun 😊
DeleteBiraz geç olacak ama mezuniyetini tebrik ederim. Taylor'a karşı nötrüm. Şarkılarını dinliyorum amaa voa voa olmadım hiçbir zaman dinlerken. En son Me! şarkısını dinliyordum. Bu albümü de Youtube sağolsun önüme çıkartıp duruyor. Senin yazından sonra dinleyeceğim :)
ReplyDeleteMezuniyet için teşekkürler 😊 Taylor konusunda düşüncelerimiz aynı. Kendini dinletse bile "İşte bu" diyebileceğim şarkıları sadece 2 tane oldu gözümde. Biri The Archer, öbürü de Ready For It oldu. Onun harici Taylor'un müzikleri çok hitap etmedi bana. Umarım sevebileceğin bir albüm olur 😉
DeleteTaylor'ı çok severim. Genelde enerjik olmak istediğimde ve mutsuz olduğum zamanlarda dinlemeyi tercih ediyorum. Albümün hepsini dinleme fırsatım olmadı ama benim sevdiğim şarkılar şöyle oldu: Cornelia Street, Lover, The Archer :)
ReplyDeleteBen Taylor'un şarkılarından çok hayata karşı duruşunu seviyorum. Red döneminden itibaren başarısını adım adım ilerletmesi onun plancılığına hayran kalmamı sağladı. Hayatında yaşadığı iftiraflara ve konusu bile olmayacak özel hayatına rağmen, erkek arkadaşları gibi, (çünkü diğer ünlülere oranla daha düzgün bir yaşamı var) hiçbir zaman çirkefleşmedi, gayet düzgünce kendini anlatmasını bildi. Hayranlarına karşı takındığı samimi tavırlar da ona sempati duymamı sağladı. Bu yüzden albümü incelemek istedim ve Reputation'dan sonra sevdiğim albümü oldu. 😊
DeleteBelle'ciğim, lady gaga'yı ve Taylor'ı isim olarak duydum sadece, maalesef yaşım gereği ben eskilerde kaldım:))şarkılarını bilmiyorum o yüzden yorum yapamadım. :(
ReplyDeleteHiç sorun değil Müjde Ablam 😊 Ben de sizin jenerasyonu takip etmeye çalışıyorum ama gözden kaçırdıklarım mutlaka vardır.
Deleteçok severim onu. albümü için gün sayanlardanım. müziğini de kişiliğini de fiziğini de her şeyini severim. yine ödül aldı zaten de mi bugünlerde bu albümüyle. tek tek şarkılarında haklısın. ama fark etmez yaniii. taylor sölesin görelim yeter :) bu yazını da koycam blogumaaa :)
ReplyDeletePopüler isimlerde bana göre her şeyi ile örnek olan sanatçı kavramının son temsilcisi. Aldığı birkaç tane ödülü var şimdilik ama asıl merak Grammy'de ne yapacağı benim için :)
DeleteHenüz albümü dinlemedim bile hepsini dinleyip yorum dahi yapmışsın ! Ellerine sağlık, beğendiklerinden seçip dinleyeceğim :)
ReplyDeleteUmarım seversin :)
DeleteMerhaba Belle, her hafta ortak bir konu üzerine yazılar paylaşmayı düşündüğümüz yeni bir etkinlik başlattık. Müsait vaktinde bloguma göz atıp incelersen hatta sen de yazarsan çok sevinirim :)
ReplyDeleteGeç gördüm ama mutlaka yazacağım. Davet için teşekkürler :)
DeleteHoş geldin. Seni ve yazılarını daha çok göreceğim için çok mutlu oldum. Bu sefer senden okumaya alışkın olmadığım bir konuda yazmışsın. Çok uzun zamandır bir şarkıcının bütün albümünü dinlemiyorum. Benim bir şarkıyı dinlemem için çok popüler olup her yerde çalması lazım :-)
ReplyDeleteHoş buldum :) Genelde ben de bir albümü baştan sona dinlemem. Bu albüm ister istemez konuşulduğu için bir göz atmış oldum :)
Deletegeçenlerde en çok kazanan kadın şarkıcı olarak 1. sırada olduğunu öğrendim :))
ReplyDeleteDoğrudur, bence hak ettiği bir birincilik :)
Delete