Bir Mars Destanı - Yorum



 “Weinbaum, Bir Mars Destanı’yla birlikte sempatik uzaylıyı icat etti. Bilimkurgu onunla birlikte bağnazlıktan uzaklaştı.” –Ursula K. Le Guin

“Bilimkurgu alanında klişelerden kurtulup özgün hikâyeler üretebilen tek yazar. Büyük bir hayranıyım.” –H. P. Lovecraft 
“Weinbaum, var olmak için kendi sebeplerine sahip dünyadışılar yaratan ilk yazar.” –Isaac Asimov 
“Stanley G. Weinbaum, kısacık kariyerinde bilimkurguda bir devrim gerçekleştirdi. Biz de hâlâ onun bize kazandırdığı temaları keşfediyoruz.” –Poul Anderson 
“Stanley G. Weinbaum, modern bilimkurgunun kurucularından biri olarak Wells ve Heinlein’la anılmayı hak ediyor.” –Frederik Pohl
Asimov’un deyişiyle bilimkurgunun üç büyük novasından biri olan Stanley G. Weinbaum, bir buçuk yıllık yazarlık kariyerine ve trajik ölümüne rağmen erken dönem Altın Çağ’ın en başarılı yazarlarından biri. Hem ilk hem de en önemli öyküsü “Bir Mars Destanı” da bilimkurguyu kökten değiştiren ve uzaylı algısında devrim yapan gerçek bir klasik. 
Yakın gelecekte insanlık Mars’a sefere çıkar ve mürettebatın asi üyesi Dick Jarvis’in başından beklenmedik bir olay geçer: Mars’ta yepyeni bir ırkla tanışır; devekuşu benzeri Tviil’le. Ancak Mars’taki tek hayat formu Tviil değildir. Onun yardımıyla Jarvis, “Bir Mars Destanı” ve devam öyküsü “Hayaller Vadisi”nde Mars’ın diğer mucizeleriyle de karşılaşacaktır. 
Bu iki klasik öyküye ek olarak Weinbaum’un yarattığı bir diğer çarpıcı karakter olan Profesör Manderpootz’un yer aldığı “Eğer Dünyaları” ve “İdeal”in yanı sıra ters giden bir bilimsel deneyi anlatan “Uyumun Doruğu”, uzaylı ekolojilerine yoğunlaşan saykedelik öykü “Üşütük Ay” ve sanal gerçekliği işleyen ilk öykülerden “Pygmalion’un Gözlüğü” de bu derlemede kendine yer buluyor.
Bir Mars Destanı, modern bilimkurgunun ilk adımları.
***************************
 Sizlere tee 1 ay öncesinde bu kitabın yorumunu gireceğim diye söz vermiştim fakat yorumlamak bugüne kısmetmiş.

 Weinbaum, birçok bilim kurgu yazarı tarafından oldukça sevilen ve saygı duyulan öykücülerden biridir. Bilim kurgu türüne farklı bakış açıları getirerek ileride adını sıkça duyacağımız diğer bilim kurgu yazarlarına hayal gücünün sınırsızlığını göstererek türe çağ atlatmıştır.

 Açılışı, kitaba adını veren Bir Mars Destanı ile başlatıp, devamı olan Hayaller Vadisi ile sürdürüyoruz. Biraz kitaba adapte olmaya çalışmaktan biraz da hikayenin anlatıcı olan Jarvis'in mürettebata yaşadıklarını anlatmasından dolayı bu hikayeleri çok sevemedim. Olayları yaşadıktan sonra arkadaşlarına maceralarını anlatmasındansa o anı yaşamasını tercih ederdim. Yani geçmiş zamanlı anlatım yerine şimdiki zamanlı anlatımı okumak daha hoşuma giderdi. Umarım ne demek istediğimi anlatabildim.😅 Hikayenin güzel yanıysa uzaylı arkadaşımız Tvill'di. Yardımseverliğine ve sıcakkanlılığına rağmen iletişim kurması zor olan arkadaşımızı anlamaya çalışmak hikayeyi okumaya teşvik ediyor.

 İlk 2 hikayeden sonra gelen Uyumun Doruğu kitabı sevmemi sağlayan ilk adım oldu. Yapılan deney ve yarattığı aksilikler oldukça akıcı ve ustalıkla işlenmişti. Pygmalion'un Gözlüğü, bütün hikayeler içinde en az sevdiğim hikaye oldu. Çıktığı yıla göre yenilikçi olsa da günümüze uyarlayınca bende pek iz bırakmadı. Üşütük Ay ise aksiyonu bol ve hikaye ilerledikçe beni kendine bağlayan bir hikaye oldu.

 Kapanışı yine birbirine bağlı iki hikaye ile yapıyoruz. Hep merak ederiz, geçmişte verdiğimiz kararları değiştirme şansımız olsaydı ne olurdu diye. Eğer Dünyaları bizlere bu cevabı Van Manderpootz'un icadıyla veriyor. İdeal ise bir yerden sonra oldukça ürkütücü,insanoğlunun bencilliğinin öne çıktığı ve mükemmeli arayışının her zaman iyi sonuçlar getirmeyeceğini anlatan çarpıcı bir hikaye. Dixon yavrum, sen geç kalmaktan değil, yavaşlığından elindeki fırsatları kaçırmışsın. 😀

 Kendimce sevdiğim hikayeleri sıralarsam: Uyumun Doruğu-Eğer Dünyaları-Üşütük Ay-İdeal-Hayaller Vadisi-Bir Mars Destanı-Pygmalion'un Gözlüğü şeklinde olur.

Comments

  1. İthaki'nin bilim-kurgu serisi çok seviliyor ama ben henüz hiçbirini okumadım. Bilim-kurgu çok ilgili olduğum bir alan değil. Bir gün bu türde okuma yaparsam klasiklerden başlarım sanırım.

    ReplyDelete
    Replies
    1. O zaman Çocukluğun Sonu kitabını öneririm. Aslında bu türdeki en klasik olanı Cesur Yeni Dünya fakat onu okumadığım için öneri yapamıyorum.

      Delete
  2. Alla allaaaa lovecraft övmüş o zaman çok iyidir ve o zaman çok eski olmalı bu yaa, merak ettim duymamışım saoool :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Rica ederim :)Sanırım 50'lerde yazılmış hikayeler. Yayın evi çıkarmasa çoğumuz bilmezdik yazarı.

      Delete

Post a Comment