Bridgerton (Yapımcıların Verdiği İsme Bakmayın, Aslında Dizinin Gerçek Adı FEARIGTON): Yorum Bölüm 2

 

 Dün sizlere söz verdiğim şekilde bugün kötü yönlerini uzun uzadıya eleştireceğim. Dizi ile ilgili yazdığım ilk bölüme buradan bakabilirsiniz. Blog tarihimin en saçma yazısını yazdırdığı için diziye teşekkürler.😆

KÖTÜ YÖNLER

1) Ben size ön yazımda ne demiştim? İzlersem sadece Francesca bebeğimin sahnelerini defalarca izlerim, izlemezsen Özlem değilim demiştim değil mi? Kız, sen neden bahsediyorsun, kim Francesca? Şöyle söyleyeyim, hani o tapılan Bridgerton kardeşler var ya, onlar 7 değil 8 kardeşler canlarım. Francesca da kardeşlerin 6 numarası oluyor. Bilin bakalım dizide onca gereksiz ve anthony, dahphe gibi aptalın da aptalı karakterler varken kim yok? 

 JULIAAAAAAAA!!!! SEN NASIL OLUR DA BU KIZI BOŞ GEÇERSİN!! TERBİYESİZ, GİTMİŞ YAPIMCILARIYLA, SENARİSTLERİYLE BERABER HEM KIZA SADECE 2 BÖLÜM YER VERMİŞ (1.5 DİYELİM DAHA DOĞRU OLUR) HEM DE "..."  KRALİÇESİ BİLE BAŞROLKEN (KÜFÜRLERİ SİZ DOLDURUN) BU KIZ DİZİDE YAN ROL OLARAK GEÇSİN!!!  MUŞMULA VIOLET "AH, NE KADAR MESUDUM, TÜM AİLEM YANIMDA." DİYEREK AİLESİYLE PİKNİK YAPAR AMA FRANCESCA'NIN YOKLUĞU İLE ASLINDA KENDİSİNİN ÇOCUKLARINI HİÇ DE UMURSAMAYN BİRİ OLDUĞUNU GÖRÜRÜZ!!! AİLE DERKEN SIMON'UN DAPHNE'Yİ BAŞINDAN ALMASINDAN BAHSEDİYOR!!! HELE EN BÜYÜK REZİLLİKSE KIZIN EN BÜYÜK ABLASI EVLENİYOR AMA KARAKTER BİLMEM HANGİ ŞEHİRDE PİYANO DERSİNE GİTMİŞ!! BU KADAR DA DALGA GEÇMEK OLMAZ OKUYUCUYLA VE İZLEYİCİYLE!!! ARTIK BU GERÇEKTEN SON DAMLAYDI!!! SEN KİMSİN FRANCESCA AŞKIMA KÖPEK ÇEKİYORSUN, HADSİZ KADIN!!! SENİN KÖPEK ÇEKİLECEK KARAKTERLERİN VIOLET DENEN EVLAT PAZARLAMACISIDIR, DAPHNE DENEN ŞILLIKLIKTA MARKA OLAN SALAKTIR, FEARIGTON AİLESİNİN DİĞER ÜYLERİNDEN DAHA DA SİNSİ VE BEYNİNİN İÇİ PİSLİKLE DOLAN PENELOPE DENEN ŞEREFSİZDİR!!! 

 Arkadaşlar, kusura bakmayın, burada coştum ama Francesca benim kırmızı çizgimdir. Quinn beyinsizinin ona yaptığı görmezlik, duyduğu içten içe nefret yetmemiş, diziden çıkarmış bebeğimi! Zaten bunu gördüğüm an sadece çıktığı bölümleri yani ilk ve son bölümünü izledim dizinin. Daha doğrusu kızımızın çıktığı sahneler ile son bölümdeki Benedict-Eloise sahnelerine izledim, ses bile açmadım. Evet, sessiz film yaptım kendime. Hiçbirinin sesi nasıldır fikrim yok, böyle de kalsın lütfen. 2 bölüm toplam 12-13 dakika sürdü sürmedi. Geri kalan 6 bölümün suratına bakmadım. Okuduğum özetlerden size yorum yazıyorum kısaca.

2) Gelelim Francesca'dan daha önemli (!), dizide olmasaydı canımızın yanacağı gereksizler sürüsüne! 

+ marina tam gereksiz. İlle bu karakter yer alacak diyorsanız kendiniz oluştursaydınız keşke karakteri. Yine dizideki marina'nın özelliklerini göstersin ama seride yer almayan bir kişi olmalıydı. İsmini Clara, Alice vb. bir şeyler yap. Biz marina denen bacıyı Sir Philip Crane ile birlikte tanıyalım, daha önceden değil. Hee, farklı biri olsun dedik ya, koca niyetine Philip'i almayacak tabi ki, o da başka bir karakter olacak.

+ Siena karakteri daha az yer kaplamalıydı. anthony ile koca sezon romantizm kıyısında yüzüp hepimizi saçma sapan krizlere sokmak yerine olması gereken şu olmalıydı: Bu sezon ikili tanışacaklar ve Siena bizimkinin metresi olacaktı ama en fazla 3 bölümde olacak ve toplam 10 dakika görünecekti. 2. sezon çıkarsa yine ikili 1-2 bölüm çıkar ilişkilerine devam edecekti süre yine toplamda 10 dakika olmak üzere. anthony, Kate'e kafayı iyice taktığı zaman anlaşmalı bir şekilde ayrılacaklardı. 

+ Hele Genevieve ve kraliçe en gereksiz karakterlerde başı çeker. Kraliçe sırf Netflix'in klasik "Biz siyahilere öncelik veriyoruz" kontenjanını doldurmak için konmuş. Genevieve'i oynayan abla ise arkadaş/akraba torpilinden girmiş, yoksa ilk yarıda yokları oynayan bu arkadaşın sonradan yapımcılar için önemli hale gelmesini başka türlü açıklayamıyorum. Aaaa, bir dakika! Bu abla marina'nın yerine geçebilirmiş aslında. 

3) Bu dizinin adı Bridgerton değil Fearigton olmalıydı. 8 bölüm boyunca daphne-simon, anthony-siena isimli 2 embesil çift ve ucundan Benedict-Eloise görmek hariç dizi bu aileyi konu almış. Dizide çıkan bütün dramlar bunların yaşamlarından çıktı. Ailenin her bir üyesi sevimsiz. Evet, o penelope denen çirkef de buna dahil! Yaaa, cidden sinirden duvar deleceğim. Kabul, seride kendisini seviyorum, yazarın nadide düzgün kadın karakterlerinden biridir benim için. Dürüst olayım, ilk 6 bölüm boyunca da kitaptaki karakteriyle uyuşuyordu. Ama kimlerin aklına geldiyse "Hadi, sevilen karakteri herkesten soğutalım demişler." ve bunu da başarmışlar. Hele son bölümde penelope'nin o son sahnede attığı bakışlar yok mu? Offf, size söylüyorum içim buz tuttu. 

 Anlamadığım Julia nasıl oldu da colin-penelope ikilisinin nefretlik karakterlere dönüşmesine izin verdi? Benim tanıdığım Julia, görece sevilen herhangi bir karakterini -atıyorum Sophia- harcar, bu ikisini asla harcamazdı. Cidden hala şaşkınım bu konuda. 

4) Müzikleri dinlemedim ama "Öh artık!" diyeceğim bir durumla karşılaştım. Allah aşkınıza, şu şarkıları gitmişler, 1800'ler klasik müziğine uyarlamışlar.

Girls Like You – Maroon 5

Thank U, Next – Ariana Grande

Written in My Blood – Shawn Mendes

Bad Guy – Billie Eilish

Wildest Dreams – Taylor Swift

Strange - Celeste (feat. Hillary Smith) and Kris Bowers

 Cidden bu kadarı olmaz, olamaz ama olmuş! Nerede ergen müzikleri var resmen diziye doldurmuşlar. Zaten ariana grande şarkısı varsa o dizinin "hayatımda izlediğim en aptalca şeylerden biri" kategorisine girmemesi mümkün değil gözümde. Bir de Taylor'un şarkısında daphne-simon +18 hareketlere girişmiyor mu? Ya, ben size daha iğrenç, pornografik bir şarkı bulurdum, Wildest Dream nedir yani? Güzelim kadının sanatının içine ettiniz, bravo!

5) +18 sahneleri atlayacağımı düşünmediniz değil mi? Öncelikle Quinn kitaplarının erotizmi hakkında kısa 2 cümle kurayım. Quinn sadece baş karakter olarak kimin kitabını yazmışsa onların cinsel hayatını 2-3 sahne yazıp bitirir. Dizimizin baş karakteri olan simon-daphne'yi örnek vereyim. Kitapta biz sadece bunların cinsel hayatını görürüz, anthony, kitapta bolca yer kaplasa da onun seks hayatına daphne'nin kitabında değinmez. İş kendi kitabına geldiğinde onun cinsel hayatını okuruz ve tahmin edeceğiniz üzerine başkasınınkini okumayız. 

 Netflix'in eskiye nazaran önceliğinin kaliteli yapım değil, "siyahiler, LGBT, feministler ağırlıklı karakterler bolca olsun yeter" mottosunu bilmeyenimiz yok. Ama bu kadar da olmaz arkadaş. Ekşi'de biri dizinin konusunu tek cümleyle çok güzel özetlemiş: Porn for women. Evet, dizinin en öne çıkan özelliği ne yazık ki bu. Yahu siz ima nedir bilmiyor musunuz? Niye ben daphne-simon hariç diğerlerinin tavşanlaştığı sahneleri izliyorum? 

+ Siena denen kızın anthony ile olan her sahnesinde "Yaa sen o ağızla anneni, babanı öpüyorsun. Yaptığın midesizliğin kaçıncı seviyesi?" diye bağırmaktan helak oldum. Siena'yı oynayan kızla arkadaş/akraba olsam yeminle her gördüğümde o ağzını deterjanla yıkarım ben. 

+ Bakın LGBT'ye karşı değilim, sonuçta hepimiz insanız. Hepimizin birçok konudaki düşünceleri, kararları farklıdır. Yıllarca toplumun ötekileştirdiği bu bireyler hakkındaki düşüncelerin değişmesi, sonunda onların da bizlerden bir farkı olmadığını anladığımız çağdayız. Tabi ki durum müsaitse birçok eserde kendilerinden bahsedilebilir. 

 Diziye gelecek olursak, maalesef bu konuda dizi benim için sınıfta kaldı. Diziyi fantastik  olarak düşünecek olursak siyahi simon varsa biseksüel Benedict de pekala olabilir. Sorun bunu Benedict üzerinde gösterme şeklinde. Adam sırf sanata ilgili diye "Hooop, seni gay" yapalım demişler başta sanırım ama izleyiciden tepki alabilir diye "Bari gay çift görsün, izleyici sahneyi tutarsa ve de 2. sezon çekersek kendisini en azından biseksüel yapabiliriz" düşüncesine girmişler. Yahu, sanata ilgisi olan herkesin cinsel kimliği farklı mı olmak zorunda? Yapımcılar, sizin aileleriniz size astarı olmayan bir söylenti anlattı diye bunu gerçek hayatta da böyle sanmışsınız siz. Sonuç olarak da dizide fazlasıyla eğreti duran bu sahne çıkmış. Kusura bakmayın ama Benedict'in durumu tam 80'lerde 90'larda yaşayan insanların kafa yapısına göre çekilmiş. Günümüz düşünce yapısıyla alakası sıfır.

+ Bir de Eloise açısından bakalım bu kısma. Hadi Benedict'i o malum sahnenin yapaylığından ötürü çok onaylamasam da bir şekilde LGBT üyesi olacağını kabul ettim. Fakat izleyici nasıl oldu da Eloise'i lezbiyen olarak düşündü lütfen biri bana açıklayabilir mi? Yapımcılar, Eloise'i feminist kontenjanını doldursun diye ona fazladan sahne vermişler o kadar. Ama nasıl olduysa bu konuşmalar izleyici tarafından "feminist ise kesin lezbiyendir" kapısına çıkmış. E bu düşünce de 80'ler kafası değil mi şimdi? Yine toplumun genel düşünce yapısından farklı düşünen birini ötekileştirme durumu söz konusu değil mi? Ufak da olsa LGBT iması yok kızda ama izleyici her nasılsa penelope'den tut, marina'ya kadar bir bayanla çiftleştirmeyi kafaya koymuşlar. 

 Bunu söyleyenler kesin kitabı okumamış olanlar bence. Dizi/kitap karşılaşmasında davranışları, düşünceleri bakımından birebir tutan kişilerden biri Eloise idir. Eloise seride de evlilik karşıtı söylemler gerçekleştirir, baloları oldukça aptalca bulur, erkeklerin üstünlüğünden bolca yakınır. penelope evlenene kadar durum bu şekilde sürüp gider. Kendi kitabında bile evlilik konusunda ikileme düştüğünü okuruz. Yani Netflix yapımı diye Eloise'den de bunu çıkardınız ya ne diyim size?

+ Şunu da söylemeliyim. Açıkçası Netflix Elizabeth Hoyt, Sarah Maclean, Brenda Joyce gibi yazarlardan birinin serisini ele almış olsaydı bu sahneler gözüme hiç batmayacaktı. Bu yazarlar erotizm konusunda daha açık, bir kitabında başka karakterlerin de aşna fişnesini okuduğumuz karakterleri yazan kişiler. Ayrıca daha entrikalı kitaplar yazdıkları da bilinen başka bir gerçek. Quinn ne bu yazarlar gibi entrikaya fazlasıyla kaçar ne de karakterlerini üç boyutlu yazar. 

 Bir historical kitabı/seriyi uyarlama yapıyorsan ve bolca seks sahnesi eklemek istiyorsan Quinn'in kitapları akla gelecek en son kitaplar olmalıdır. daphne-simon'un kısımları hariç başka karakterlerin seks sahnelerini koymak akıllarına bile gelmemeliydi, geldiğinde de bu fikri hemen çöpe atmalılardı. 

6) Gereksiz karakterlerin varlığı ve +18 sahnelerin de bir o kadar uzun tutması sonucu dizinin süresi de tahmin edeceğiniz gibi çok uzun. Bazı bölümler var ki 80 dakikayı bile buluyordu. Dizinin 2 seçeneği vardı. Ya bütün bölümleri tamamen 60 dakikada tutup 5 bölüm yapacaklardı ya da bütün bölümler 30 dakika tutup 8 bölüm sürecekti. Yani ben sadece 2 bölümü 15 dakikada bitirdiysem anlarım ki dizi uzun tutulmuş.

7) Ön incelemede daphne'nin kitapta simon'a bir şerefsizlik yaptığını ve bu yüzden şıllıktıkta annesinin kopyası olduğunu söylemiştim. Olur da 6. bölümü izlerseniz veya dizinin Wiki sayfasına bakarsanız ne olduğunu anlarsınız. O iğrençliği zamanında okuduğumuz yetmiyormuş gibi bölüm sonunda o sahne "kadın feministliği" altında bir kez de gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. Dizi sahneyi yumuşatsa da daphne'nin yaptığı şerefsizlik midir? KESİNLİKLE!!! Kendisini gerçek bir şıllık yapar mı? KESİNLİKLE!!! 

 Dizinin yapımcısına göre "Bu sahne çok gerekliymiş, çünkü dizinin asıl ismi daphne'nin cinsellik eğitimi imiş." Bu mu yani? Adamın özrü kabahatinden beter!!!

+ Julia Quinn hatalarından ders çıkarmayı bilmiyormuş, bunu da öğrendik bölüm sonunda. Zamanında kitapta geçen malum sahne yüzünden ne azarlamıştık kendisini. Nasıl ki Francesca'yı yok sayma inadı tutmuş, o sahneyi okumanız yetmez, bir de dünya gözüyle görün de benden iyice tiksinin demiş resmen. Evet, bebeğim artık senden tiksiniyorum. 9 sene öncesinin favori yazarı, şu an itibarıyla en sevmediğim historical yazarlarında 3. sıraya girmiş bulunmakta.

8) Porn for women kısmının yanında "Gossip Girl+Jane Austen" kitapları diyenler daha da çoğunluktaydı ki evet, bu da acı bir gerçek. Halbuki kitap versiyonunun Gossip Girl ile hiç alakası yok. Kitapta Lady Whistledown, insanlara zararsız dedikodular sunar, bazı kişiler veya olaylar hakkında ufaktan iğneleyici bir dil kullanır. Dedikodusunu yaptığı insanların en söylenmemesi gereken sırlarını söyleyecek olursa önce toplumda bir şekil yayıldığından emin olur, öyle pat diye insanların önüne sunmaz. Gossip Girl'de her halt birebir okuyucuya aktarılır, kim kırılır, üzülür hiç bakmaz yazar. Ayrıca Bridgerton serisi Gossip Girl'den önce çıkmış bir seridir. Dizide ise marina'nın dedikodusunun öylecene yayılması tam Gossip Girl olmuş ki Lady Whistledown'un ruhuna da El Fatiha diyebiliriz. 

9) Son olarak evlere şenlik bir taç konusu var. O dönemde kraliçe hariç kimsenin etrafta, kahvaltıya inerken bile taçlarla dolaşmadıklarına eminim. Ama maşallah bütün kadınlarda bir taç sevdası almış başını gidiyor. Yeminle hepsinin taçlarını alıp topluca yakmak lazım. Özellikle daphne denen salağın elinden almak lazım o taçları. Ya da bir tanesini beğensin, ben de o tacı kafasına çakayım, bir daha da etrafa şov yapmasın süzme salak!

 İşte Fearigton dizisi için düşündüğüm bunlar. Keşke Quinn bu seriyi Netflix'e satacağına malum yetişkin sitelerine satsaymış. En azından dediğim sitelerden birine yaptırsaydı kitapların parodisini yapmış deyip geçerdik. Netflix'e yaptırınca kitaplarının masumiyeti ölmüş. 

 Olur da 2. sezon gelirse izler miyim? Yine Francesca'yı yok sayacakları ve daha da kötüsü sezonun anthony sezonu olacağını bildiğim için aslaaa izlemem! Şu konuda da uyarayım sizleri: Oyuncular daha çok etnik kökenli karakterler görmek ve daha çok LGBT sahnelerin eklenmesini ve +18 sahnelerde oynamak istiyorlarmış. Yani ilk sezonda konu kötü işlenmişti, 2. sezonda konu bile olmayacak, sadece daha çok seks, daha çok içi boş karakterler ortaya çıkacak haberiniz olsun şimdiden. Tahminimce Kate veya Sophie Hintli olarak karşımıza çıkar. Benedict biseksüel, Eloise lezbiyen olur. Ama en çok Cardi B'den WAP şarkısının 1800'ler versiyonunu bekliyorum. Hatta dizinin müziği WAP olsun, yakışır. Son olarak:

 SEN BUNLARI HAK EDECEK BİR LEYDİ DEĞİLSİN FRANCESCA! FOREVER FRANCESCA!!!