Dizginlenemez denize açılma ve korsanlık tutkusuyla Karayipler’e sürüklenen genç Henry, 17. yüzyıl İspanya İmparatorluğu’nun yüreğine korku salan namlı bir kaptan olacaktır. Onun asıl amacı ise bölgede efsane olan La Santa Roja adlı gizemli bir kadını bulmak ve Altın Kupa’yı ele geçirmektir. Karayiplerin kanlı tarihine ateşten bir sayfa ekleyen Sir Henry Morgan’ın yaşamı, Steinbeck’in kalemiyle coşkulu bir anlatıya dönüşüyor.
*******************************************************
Bir süredir John Steinbeck okumuyordum, hasret gidermek için Altın Kupa'yı seçtim. İnceleme yaparken bu kitabın ilk eseri olduğunu öğrendim.
Steinbeck'in çevre betimlemeleriyle dolu ve akıcı, kolay anlaşılır bir dili olduğunu biliyordum. İlk eseri olduğu için yazımında acemilikler görünse de sizi rahatsız etmez ve ileride anlatımının daha da güzelleşeceğinin habercisi olduğunu belirtir.
Günümüzde gördüğüm karakterlere belli başlı özellikler yazılsa da ya bunları hiç göstermiyorlar ya da yazılan özellikleri azıcık gösterip bambaşka kişiliklere bürünüyorlar ve bunlar yavaşça değil, 2-3 bölüm sonra gerçekleşiyor. Steinbeck'in kitaplarında bu kusuru kesinlikle görmezsiniz. Yazar, çok güzel karakterler yazar ve onların yaptıklarını, gelişimlerini eksiksiz aktarır. Değişimler olacaksa da bunları size yavaşça yedirerek anlatır. Sanırım bu yüzden Steinbeck'in kitaplarını çok seviyorum.
Baş karakter Henry'nin hikaye başında hayatını nasıl sürdüreceğini bulması birdenbire gerçekleşse de sonrasında yaşadıklarında anlatılması gereken yerler yeterli uzunlukta anlatılmış, 2 cümlenin yeterli olduğu kısımlarda da bu başarı sağlanmış. Henry'nin hayatındaki mücadeleler, hatalar ve sonundaki pişmanlıkları ruhuma işledi.
Ben ilk Fareler ve Insanlar'ı okumuştum. Nedense kitaptan hiç etkilenmedim. Hatta sevmedim. Sanırım tek sevmeyen benim. Yazarı Cennetin Doğusu kitabının filmi sayesinde tanımıştım. Ah James Dean nasıl da muhteşemdir orda! Bir ara deli gibi aşıktım ona :)) İlk okuyacağım kitabı kesinlikle Cennetin Doğusu olacak dedim. Ama hâlâ okumadım :) Buda burda dursun. Belki ilham gelir okurum 🙉
ReplyDeleteBazen beklentiler karşılanmıyor. Ben de Jane Eyre'yi hiç sevmem. Belki o dönemlerde kendisi feminst olarak görülüyor ama benim gözümde karakter oldukça anlamsız tripler yapan biri gibi görünmüştü gözüme. Hikayenin sonunun fantastikliği de cabası :D
DeleteJames Dean filmlerini izlemedim ama kendisi gerçekten taş :D
John Steinbeck kitaplarını çok severim. Seneler önce ilk okuduğum kitabı İnci'ydi:)) Bu kitabını duymamıştım, ilk kitabı olduğunu da bilmiyordum. Güzel yorumun sayesinde öğrendim, alınacaklar listesine bir kitap daha eklemiş oldum:)))
ReplyDeleteBenim ilk okuduğum Fareler ve İnsanlar idi, sonra İnci derken bir kısmını okumuştum yazarın :) Yalnız kitabı ancak sahafçıda bulma ihtimalin var. Şu anda Sel Yayıncılık yazarın eserlerini basıyor ama bu kitabı henüz basmadılar diye biliyorum.
Deleteİnternet üzerinden buldum:)) Dediğin gibi yeni basım zaten yok, çünkü çok eski bir kitap.
Deletesteinbeck mi altın kupa mı duymadım golden bowl yaniii bi bakayım saol :)
ReplyDeleteAynen öyle :D
DeleteYazarı ben de çok seviyorum ama uzun zamandır bir kitabını okumadım. Elimde Gazap Üzümleri var. Bu sene okuyacağım inşallah. Sonra yazarın kitaplarından oluşan bir alışveriş yapmam lazım. Bütün kitaplarını okumalıyım dediğim yazarlardan biri çünkü.
ReplyDeleteGüleceksin ama ben bu kitabın kapağını ilk kez gördüğümde kapaktaki adamın Keanu Reeves olduğunu düşünmüştüm :-) Şimdi alakasız geliyor ama ilk gördüğümde benzetmiştim :-)
Güldürse bile keyif getiren bir gülümseme oldu. İzlediğin bir filmi varsa oradaki karakterin tipine göre benzettin sanırım, ben tam benzetemedim :D
DeleteBenim de bir ara Steinbeck alışverişi yapmam lazım. Evimde okunacak kitabı kalmadı.
Ani değişimleri ben de sevmiyorum, çok yapay geliyor karakter o zaman :)
ReplyDelete