Merhabalar blog sakinleri! Umarım herkesin keyifler yerindedir. Benim halim pamuk gibi bugünlerde. Yaz mevsimi hepimizde bazı imgeler oluşturur. Benim için bu imgelerden ikisi her dört senede gerçekleşen Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası turnuvalarıdır. Aslında geçen sene oynanması beklenen EURO 2020, covid 19 nedeniyle ertelenmişti. Hastalığın etkileri sürse de alınan önlemler sonucu şükür ki turnuvayı 1 sene daha ertelenmedi ve 1 ay boyunca futbol izleyebildik.
Biliyorsunuz ki EURO 2016'da artık 16 değil, 24 takım katılıyor turnuvaya. Fakat ilk olduğundan olsa gerek İzlanda, Galler ve futbolundan çok seyircisiyle eğlence yaratan İrlanda harici katılan diğer takımlar fazlasıyla isteksiz ve genel olarak sıkıcı oyunlar sergilediğinden güzel bir turnuva olmamıştı. Ayrıca kupayı en çok yatan takımın alması (Portekiz) işin iyice tuzu biberi olmuştu bana göre. 2020 en çok yine sıkıcı maçlar ve takımlar izleyeceğim endişesiyle korkutuyordu beni ama 3-4 maç hariç şükürler olsun böyle bir şey yaşanmadı. Hatta bana kalırsa en olaylı turnuvalardan biriydi. Kısaca not aldığım takımlara göre birtakım yorumlar yapacağım:
İTALYA: Açılışı tabi ki de şampiyondan yapmak lazım. 2018'de Dünya Kupası'na katılamayan İtalya, hezimet sonucu büyük değişikliklere gitti ve bunun başarılı bir iş olacağını daha ilk maçtan gösterdiler. Bizim ülkeyle oynadıkları ilk maçtan itibaren turnuvanın favorisi olmayı başardılar. Bana kalırsa çeyrek ve yarı finalde performansları birazcık düşmüştü ama takım oyunuyla ve Mancini'nin yönetimiyle 55 senelik Avrupa Kupası hasretini sonlandırdılar. Turnuvada benim de favorilerimden olan İtalya'nın başarısı mutluluk vericiydi. Tekrardan tebrikler İtalya!
İNGİLTERE: Bu turnuva da bize gösterdi ki İngiltere iyi bir takım değil, sadece kendilerinin oluşturduğu manipülasyonlarla iyiymiş gibi görünüyorlar. 25 senedir bir "Football's coming home" türküsünü tutturmuşlar ama buna sebep olacak bir başarılarını göremedim ben. 2018 Dünya Kupası'nı bile 2020 EURO'ya benzer şekilde şansla gelebildi buralara. Ama kibirleri ve home balonu suratlarına güzelce çarptı. Bir de İngiltere'nin Türkiye gibi futbol tutkularının zararlı olduğunu bilirdim ama bunlar bizden daha vahşiymiş. Yaptıkları rezillikleri siz araştırırsınız, buraya yazarsam yazı uzar. Yerlerinde olsam bir 20 sene boyunca herhangi bir turnuvaya katılmazdım.
İSPANYA: İyi olsun kötü olsun, bir turnuvadaki favorim her zaman İspanya'dır. Tiki taka oyununu seven azınlıktanım. Varsın kupayı almasınlar ama onları turnuvada görmek bile mutluluk sebebimdir. Açıkçası EURO 2016 gibi son 16'da elenir diyordum ama şok edici bir şekilde yarı finale kadar çıktılar. İlk 2 maçta beklediğim vasatlığı ortaya koydular ama Slovakya maçından itibaren sıkıcı İspanya bir parladı tam parladı. Verdikleri mücadele ve tutkuyla bu turnuvanın en iyilerinden biri oldular.
DANİMARKA: Bana göre gizli yetenek olan Danimarka ne yazık ki ilk maçta en iyi oyuncularının başına gelen felaket sonucu bütün futbolseverleri kahretti. Bu durum sonucu grup aşamalarında elenebilirlerdi ve hepimiz anlayışla karşılardık. Ama iyi hazırlık yapmaları ve pes etmeyen ruhlarıyla hak ettiğini aldı ve yarı finale geldi. Gönül isterdi ki finalde de görebilelim Danimarka'yı ve İngiltere'ye göre daha adil ve iyi futbol izleyebilelim fakat bir yandan düşününce bu kadar goy goy da çıkmazdı, İngiltere hariç diğer ülkeler bir yerde birleşmezdi. :D
İSVİÇRE VE MACARİSTAN: Bu iki ülke benim için "turnuvanın harcanan takımları" oldu. Bu 2 takımın en büyük sorunu şans olayıdır.
Ölüm grubunda ne yapacak ki diye dalga geçilen Macaristan aslında önceki yılların şampiyonlarına göre çok daha iyi ve dişli olduğunu bizlere harika şekilde gösterdi. F grubundaki rakiplerine kıyasla her şeyini ortaya koydu ama şans faktörü yüzünden turnuvaya erken veda etmek zorunda kaldılar.
İsviçre ise Belçika, Fransa gibi takımlara kıyasla daha iyi oynayan, disiplinli, kendini bilen takımlardan biridir bana göre. Ki bunu Fransa ile olan maçlarında gördük. "Sonunda çoktan hak ettikleri turnuvanın favorisi unvanını elde edecekler" diye sevinirken yine şans faktörüyle elendiler. Bir de fark ettim ki bu turnuvada İsviçre'nin başına talihsiz bir şey gelince bir anda umutlarını kaybediyorlar ama başarıya ulaştığında da bunu sürdürecek cesareti bulmayı başarıyorlardı. Örneğin Fransa maçında kazandıkları penaltıyı atamayınca moralleri çöktü, yetmedi üst üste Fransa'da 2 gol yiyince iyice kaybeden moduna girdiler ama attıkları 2. gol sonrası yine eski özgüvenlerine dönmüşlerdi. Keza İspanya maçında da buna benzer şeyler yaşandı ama sonradan toparlamayı da başardılar. İspanya favorim desem de çeyrek finalde İsviçre'nin yenmesini tercih ederdim.
BELÇİKA VE PORTEKİZ: İngiltere ile beraber değil bu turnuva, her turnuvanın en balon diğer 2 takımıdır. 2016 EURO'da Portekiz'in yaptıklarını, daha doğrusu hiçbir çaba göstermeden aldıkları kupaya; Dünya Kupası'ndaki 3.'lüklerine rağmen gerçekten altın jenerasyon olduklarını gösteremeyen -gösteremez tabi, çünkü gerçekten berbatlar- Belçika'dan hala ne umutlar bekleniyor merak içerisindeyim.
DİĞER TAKIMLAR: Kendilerinden bekleneni verdiler bence. Türkiye'nin en kötüsü olmasını bekliyordum, kimseyi şaşırtmadılar ama 24 takım içinde sonuncu olsak da bu takımı 2016 EURO Türkiye'sine tercih ederim. En azından kötü olduğunu kabullenmeyen futbolcu yoktu. Galler 2016'da kırk yılda görülecek şansı göstermişti, bunda Türkiye'den sonraki düşük performası göstermesine şaşırmadım. Sadece İsveç'e kıyasla daha iyi futbol oynayan Slovakya'nın gruplardan çıkmasını isterdim. Aklıma geldi de 2016 EURO Çekya-Hırvatistan maçında yaşanan saçmalığa benzer bir olayı 2020'de karşılaşmaları sonucunda da beklemiştim ama seyirci azlığından gerçekleşmedi :D
Kimisi coşturan, kimisi derinden yaralayan genel olarak iyi bir turnuvayı geride bıraktık. İzleyenler olduysa umarım siz de severek izlemişsinizdir. Kendimce favori/komik anlarımı yazdıktan sonra yazımı sonlandırıyorum.
- İsviçre-Fransa maçı
- İspanya-Hırvatistan maçı
- İsviçre-Fransa maçında kendini hırpalayan adam :D
- İngiltere-İskoçya maçında tribünden düşen abi :D
- 11 golle Avrupa Şampiyonası'nda en fazla kendi kalesine atılan gol rekoru kırılması.
- İsviçre kalecisi Sommer'in efsanevi kurtarışları
- İtalya-İspanya maçında İmmobile'nin faul almak için kendini yere atması ama İtalya'nın golü sonucu hiçbir şey olmamış gibi kalkması :D
- Aynı maçta Chiellini'nin aşırı sevinci ve penaltı seçiminde Jordi Alba'ya gösterdiği şiddetli sevgi.
- Patric Schick'in İskoçya maçındaki golü
- Kuzey Makedonya-Hollanda maçında gol tekrarını yeni gol sanan spiker :D
- Spinazzola'nın sakatlığı sonucu gelen "Sen bu vatan için neler yapmadın ki" yorumu :D
- Chiesa'nın asıl adının İnzaghi olması
- Finalde İngiltere hariç diğer ülkelerin tek yürek İtalya'yı desteklemesi
- İngilizlerin oyuncusundan seyircisine kadar yaptıkları şımarıklıklar
- Finalde İngiliz oyuncunun kameraya hedef alması sonuncu spikerin "Kamerayı bozmuş" derkenki tonlaması
- Finalde Donnarumma'nın penaltılardaki coolluğu ama en iyi oyuncu ödülünü alınca yüzünde oluşan beklenmedik şok
- İngilizlerin yine kendini belli ettiği madalyalarını çıkarması (en komik an)
- Veeee İtalya'nın kupayı kaldırması
izledim ben de. her zaman favorim almanya bu turnuvada iyi değildi. denmark olsun dedim olması. ingiltere de uzun zamandır kupa alamıyor ama o iki oyuncularına rağmen yine alamadılar, sterling, kane. italya kurnazdır, bilir işini, yemez gol, hak ettiler tabiii :)
ReplyDeleteAlmanya benim de favorilerimdendir. 2014 Dünya Kupası'nda fırtına estirmişlerdi ve aralarında en iyisi gerçekten onlardı, zaten kupa da aldılar. Evet, Almanya bu sefer zayıftı ama İtalya gibi yenilenme ile eski gücüne kavuşur. 😊
DeleteDanimarka bildiğim kadarıyla turnuvalarda gizli favori oluyor. Bu sefer bunun hakkını verdiler. Danimarka da kupa kaldırsaydı herkesin hoşuna giderdi. İngiltere hep güçsüzdü, öyle de kalmaya devam edecek. Bu utanç sonucu umarım artık en iyi biziz diye hava atmazlar 😀
İtalya'dan bir atak bekleyen baya kişi vardı, sonunda iyi bir yenilenme ile şansı buldular. Darısı Dünya Kupası'na😁
Uzun zamandır yoktun, yazını görünce sevindim:)))
ReplyDeleteYazacak konu bulamadığım için ara verir gibi oldum. Bu sefer sevdiğim bir konuyla geri döndüm😊
DeleteEskiden futbolla çok ilgiliydim ama son yıllarda hiç bakmıyorum. Şampiyonu sosyal medyadan öğrendim :-(
ReplyDeleteBen sadece turnuva varsa ilgiliyim. Eski zamanlar çok daha iyi diyorlar. Haksız da sayılmazlar, şimdikiler daha çok satranç gibi oynuyor. Böylece maç uzadıkça uzuyor :D
Delete